kendisi çalışan bi bayan olmasına rağmen oğluyla gayet ilgili. küçük ali 2 yaşında ve sanırsam dünyanın en iyi annelerinden birine sahip. elinden geldiğince onu sağlıklı beslemeye çalışıyor ve bu konuda aşırı hassas, kişiliği ve öğrenecekleri açısından elinden tutan tatlı mı tatlı bir kadın, gayet iyi bir anne ve annesi oğlunu anlatırken gözlerinin içi gülüyordu, çoğu anne gibi. pek ilginizi çekmemiş olabilir ama bir düşününce bunu kıymetini gerçekten biliyor muyuz. çoğu annenin yaptıklarını doğurmak,emzirmek,büyütmek,çabalamak,uykusuz kalmak daha nicesi...
sonra hocamla konuşurken bir şekilde konu kardeşine geldi; kendisi bir rusla evliymiş, 8 yaşında dünya tatlısı bir kızları varmış ama ne yazık ki hastalıktan başını kaldıramıyormuş. her ay en az bir kez hastane yollarındaymış. küçük kızın bağışıklık sistemi, annesi vücudu bozulur diye emzirmeyi reddettiği için çok zayıf ve narinmiş, sprey kullanmak zorunda olduğu ağır bir astım da cabası. * hatta dikiş yarası istemediği için iki gün zoraki olan sezeryana direnmiş. sırf dikiş yarası için iki gün bebeğinin hayatını tehlikeye atmış.
aslında düşünsenize işin diğer tarafını. büyüdünüz ve düşünebiliyorsunuz artık sırf anneniz vücudundan vazgeçemedi diye hastalıklarla boğuşuyorsunuz, sırf anneniz vücuduna sizden daha çok değer veriyor diye. annenizi düşünün, sizin için yaptıklarını, fedakarlıklarını, sizi canından çok sevmesi ya da en basitinden durduk yere yüzünüzü sıkarak oyy iyi ki doğurmuşum seni demesini düşünün.
şimdi gidin ve yapabiliyorsanız annenizi bi öpün. *
