2012, üniversitenin başları. üniversitedeki çömezlik var ortamlar gırgır şamata.
herneyse birgün arkadaş ortamında üst sınıflardan daha önce hiç görmediğim yaklaşık 180 boylarında, esmer, düz saçlı, tombik yanaklı, baldırları etli olmasına rağmen ince bilekli, kol kıllarını ve bıyıklarını yeni almış, kahverengi tayt giymiş güzel bi kız, bizden finale kadar olan notları istemek için aramıza daldı muhabbetimize katıldı. benden kaçarmı, piçim yavşağım. hemen öne atladım, espriler komiklikleri patlattım.
kız baya baya bana gülüyodu. tanıştık kaynaştık iyice samimi olduk bir saat içinde. kahkahalar atıp birbirimizi çimdiriyoduk, ''allah canını almasın jcs nerden buluyosun bunları'' falan derken ''çok tatlısın ya şapşal şey gel öpücem'' dedi ve öptü. benim rengim attı tabi, hiç böyle bi atak beklemiyodum. zira ondan önce benim öyle bişey yapmam lazımdı ama o benden daha hızlı çıktı. bu öpücüğün bana verdiği özgüven ve kızdan aldığım aşırı rahatlıkla iyice bokunu çıkardım olayların, sarılıyodum, öpüyodum, mıncıklıyodum kızdan ses yok. yaklaşık 2 saat daha muhabbet ettikten sonra ben bundan numarasını istedim, istemeye kalmadan numaramı aldı bile, akşam yazarım canısı ben gidiyorum dedi ve gitti.
akşam olmuştu, ben koca götlü yarimden mesaj bekliyodum. bi yandan da ertesi günki sınavıma çalışıyodum. saat 10u 1 geçe geldi mesaj. ''yavrum naber''. bi ürperti oldu içimde, korktum, ''bu nasıl kız lan'' dedim kendi kendime. ama cevabı geciktirmeden yazdım, geciktirmeye gelmez, hemen yazmalıydım.
yaklaşık 2 3 gün böyle mesajlaştık, hafta sonu için planını sordum, olmadığını söyledi. bende beraber takılalım istersen, gibisinden bişeyler geveledim. ''aa çok iyi olur, bende haftasonu ne yapıcağımı düşünüyodum zaten'' dedi, aklım uçtu amk.
haftasonu geldi çattı, annemden proje var ayağına 100tl istedim, sağolsun gönderdi kadıncağız hemen. ama ben proje değil karıya yedircektim parayı.
nerde kaldığını bilmediğim için ona onu nerden alıcağımı sordum, hava erken kararıyodu, tek dolaşma ben gelir alırım seni dedim. kyk yurdunda kalıyomuş. bunu öğrendiğimde içimdeki mutluluğu anlatamam. saat 11den sonra girişler kapanıyodu, ne yapıp ne edip onu eve atmam lazımdı.
herzamanki klasik öğrenci barlarından birine girdik, ben alkol kullanmadığımı söyledim, o ise tekila shot la başlayıp üstüne bira ile cila yapıcam dedi. dediğini yaptı. benim kokusundan bile iğrendiğim tekilayı tek seferde yuttu.
saat 11e 20 kala ben buna yurda girmesi gerektiğini söyledim( nezaketen sordum, kalkmaya çalışsa kolundan tutucaktım o derece). bana gelen cevap ise ''bugün sende kalsam olurmu yaa, kafam biraz iyi , yurtla uğraştırma beni, kıvrılır biyerde uyurum''. salyalarım şu anda bile ağzımdan akıyo, o anki durumu siz tahmin edin. ''tamam kalk o zaman yavaştan yürüyelim, hem oksijen iyi gelir'' diyerek çıkardım bardan kızı. ödediğim 54tl yi hala unutamıyorum.
yolda yürürken laf lafı açtı, konu birden ayak fetişizmine geldi. kız demezmi '' bakımlı erkek ayakları çok güzel'' o gazla atladım hemen ''bide benim ayaklarımı gör'' hay aklımı sikiyim. eve gidene kadar kızın ağzından salyalar aktı, oramı buramı mıncıklayıp durdu.
eve geldiğimiz gibi ayaklarımı bottan çıkardım. kokusu evin içine yayıldı, buram buram turuncu doritos kokuyo ev. hemen gidip ayaklarımı yıkadım, deodorant sıkıp, bayram için sakladığım baklava desenli liseli kız çoraplarımı giydim ve büyük adımlarla salona gittim. girer girmez üstüme atladı, sarhoşluğun etkisi diyerek sesimi çıkarmıyodum, bir iki öpücük derken kız yavaş yavaş aşşağı kaymaya başladı. ben aha mutlu son derken kız aşşağı doğru kaymaya devam etti. çoraplarımı çıkardı.
ayaklarımı şapır şupur emmeye başladı.
başparmak, aşil tendonu bırakmıyo, ayağım ilk defa o kadar temiz olmuştu.
bu olay bir iki sefer sonra biter sandım, bitmedi. kız bize gelir gelmez çoraplarımı çıkarıp ayaklarımı emiyodu.
bu nasıl bi sapıklık, kış mevsimindeyiz, ayaklar 9 10 saat bot içinde kalmaktan çürümüş peyir gibi kokuyo ve hiç iğrenmeden emiyodu.
tamam fetişin olabilir ama bot ve terli çorap kokusunun işlediği ayağa hangi fetiş dayanır.
neticede postayı koydum. bebek emzirir gibi kız emzirmek bana göre değilmiş. ne zaman botumu çıkarıp o kokuyu alsam midem kalkar, ayak fetişisti olmadığım için şükrederim.
düşünsene kış mevsiminde yün çorapla marine edilmiş ayağını emdirmeye gelen sevgiliyi. yok aman ben almıyım.