adam yeni işe girmiştir, ilk maaşını kutlamak için karısını ve üç-beş çocuğunu alıp lokantaya gitmiştir. tabi hayatlarında ilk kez evin dışında yemek yiyecekler içleri kıpır kıpır. çocuklardan biri annesine "anne çok heyecanlıyım. ilk defa lokantadan yemek yiyoruz!" diyerek sevincini belli eder. anne de çocuğa sarılır ve "şükürler olsun!" der sevinçle. ama fakir babanın gözü çorba menüsündedir. inceler, inceler ve en sonunda en ucuz çorbadan söyler. çorbaları söyledikten sonra garsona "ekmeği biraz fazla getir ha!" der. * sonra bide çorbalar masaya gelene kadar ailecek bütün garsonları izlerler. hele garson geldiğinde tasları tepsiden alıp masaya koyarken lazer tutulan kedi gibi tasları tek tek seyrederler. işte o taslara atılan bakış, fakir bakışıdır.