insan isterse oldurur ama oldurmamamızın sebebi yaşadığımız hayal kırıklıkları ve o insana olan inancımızı kaybetmiş olmamızdır. Çektiğimiz acıların sebebi ise o insan değildir yine yaşadığımız hayal kırıklığıdır, gerçek sandığımız bir olayın rüya çıkmasıdır. Kısacası bir çocuğun orjinal sandığı oyuncağın oyunun en mutlu anında elinde kırılmasıdır. Çocuk zaten orijinal oyuncak istiyordur, sahte oyuncağı değil, o yüzden o oyuncağı o kırmış olsa bile yapıştırmasının bir anlamı yoktur. Oyuncak orijinal olsaydı hemen kırılmazdı. Bu sayede çocuk rüyadan uyanmış oldu. işte Benim olamayan aşkım tam olarak buydu. Kırık ve sahte Oyuncağımı salon hanımefendisi rolü oynayan ahlaksız bir sokak kızına verdim, birbirlerine çok yakışırlar diye.