en son "ben sana nasıl davranacağımı bilmiyorum" demişti. ben de yazmaktan çekinmeye başlamıştım. az önce hallettik o işi. anlattım durumu bakalım. yani riskli bir şeydi sonuçta. kalkıp " ben senin kendinden hazzetmiyorum, o yüzden öyle yazdım" deme ihtimali de var. ya da bilmiyorum bi garip oldum şimdi. aslında olmamalıyım temizim ben sonuçta. fotoğrafları gönderdim bugün. iki tanesini bulabildim. umarım daha başkaları da vardır yoksa aklım bana oyun oynuyorsa valla küserim, kafayı üşütürüm ceza olarak. neyse ki benim için bi noktada sorun çözüldü. yani onu saplantı haline getirdiğim evet doğru. ama zarar vermiyorum ki. sadece az biraz vaktinden istiyorum ne var bunda? ha vermez mi? vermez. üzülürüm o zaman ama yapacak da başka bir şey yok. sonuçta arada sırada aklıma geliyor ve ara sıra bazı bazı...
amerikadaymış şimdi nasıl sevindim. canım arkadaşım. gerçi o kendini tanıdığımı düşünmemi biraz iddialı buluyor ama. tanıdığımı iddia etmiyorum ki. rahatsız olduğun bi varsayımım varsa düzelt değil mi? başarılısın işte. herkes senin yerinde olmak istiyor, öykünüyorlar sana. tabi ki kendine göre sorunların var o ayrı. anlatmak istemezsin onu da anlarım ama bana kapıları kapatmanın bi anlamı yok. görmezden de gelme. ne bileyim ben.
kıymetli bir isim hasılı kelam. hayatımda duyduğum ilk isim gibi sanki. ilk sevilen olmak kim bilir nasıl bir duygudur.