Kurtulus savasi sonrasi cumhuriyet ilaniyla beraber devreye sokulan devrimler ve yenilikler ; ulkenin emperyalist gucler tarafindan somurulmesinin engellenmesine yonelik adimlar (kapitulasyonlarin kaldirilmasi), mevcut kaynaklarin uretime yonelik harcanmasi gibi ulkeyi gelistirici ve kendi ayaklari uzerinde durmasini saglayacak bir kimlik olusturulmasi amaclamisti.
Ekonomimiz buyuk olcude tarim ve hayvanciliga dayaliydi. Ve sanayi devrimini biraz geriden takip ediyorduk. Ataturk vizyon sahibi yapisiyla (tek basina degil elbette) eksik olan yerlerimize yatirimlar yapip bircok ilde fabrikalar kurulmasini ve uretime gecmemizi sagladi. Devam edilseydi , kimbilir belki su anda kendi ucagimizi yapiyor olabilirdik. Caga ayak uydurmaya calisiyorduk iste.
Bunlar yapilirken tarim ve hayvancilik yonumuz unutulmadi. Koyler ve sehirler arasinda yasayan insanlar arasinda belli bir denge olusturuldu. Egitime cok buyuk onem verildi. En azindan gelecege yonelik adimlar atilmaya baslandi. Turk halkinin egitime yonelik onyargisi (kizlarin okula gonderilmemesi vb.) gibi algilarin degismesine yonelik calismalar basladi. Koy ve sehir ayrimi yapilmaksizin bu zorlandi. Ornegin daha sonra kurulan koy enstutuleri (sonradan malesef kapatilmistir) genclere ileriki asamalarda kendilerini gelistirme firsati sunuyordu.
Yani insanlar dogdugu ve buyudugu yerlerde varolma sansi yaratilmaya calisiliyordu. Kisa vadede bu biranda olabilecek birsey degildir elbet. Ancak bunun adimlari atilmaya baslamisti. Etnik koken gozetmeksizinin olusturulmaya calisilan turkiye ve turk millet kavramlari , birlik butunluk icersinde mutlak gelisim uzerine odakliydi hersey.
Ataturk bunlari hedeflemisti. Ureten , kalkinan , esitlik ilkesi icerisinde yasayan , baskalasmayan , guclu bir turkiye. Tabi ki bu bazilarinin isine gelmiyordu. Turkiye somurulmesi gereken buyuk bir pazardi.
Ataturk'un vefatindan sonra ki donemde Marshall yardimlari ile baslayan surec gunumuze kadar devam etti. Nakliye icin demir yolu yerine kara yollari tercih edildi , cunku diger ulkeler bize araba satmaliydi. Komur yerine akaryakit kullanmaliydik. Fabrikalar ya kapatildi ya ozellestirildi. Arge calismalari yavasladi , tarim ve hayvanciliga yapilan yardimlar azaldi. Ornekler cogalabilir. Bunlari hepimiz biliyoruz.
Cikarci ve kukla yonetimler sayesinde dis guclerin istedigi bir ortam olustu. Karisik , milli butunlukten yoksun , ekonomisi disa bagimli , tarim ve hayvancilik potansiyeli yuksek olmasina ragmen bu urunleri disaridan ithal eden , cari acik veren bir turkiye. Ornekler cogaltilabilir elbet.
Yukarida yazilanlar sadece bir surec. Uzun bir surecte turkiye bu hale geldi. Insanlar umutlarini kaybetmeye , yasam standartlarini dusurmeye basladilar. Gelecek adinada malesef bir plan goremediklerinden gun geciren bir yasam tarzi benimsediler. Sinirleri gerildi. Baskalastilar , kutuplastirlar ve milli butunlugu yitirmeye basladik. Insanlar fasizanlasmaya basladirlar. Dogu bati ayrimi diye birsey ortaya cikti. Gocler kontrolsuzlesti , daha goz onunde olan sehirlerde insanlar umut aradilar.
Bu noktada bazi gucler onlari sozde umutlarla kandirdi. Farkli bir gelecek hayali sundular. Olmayan bir gelecek. Kandirdilar bu insanlari , askeri guc olarak dagda militan yaptilar. Nefret ettirdiler mevcut duzenden.
Kisisel gorusum Ataturk bu yapinin bu noktaya gelmesine izin vermeyecek bir vizyona sahip idi. Yoksa isyan bastirma ya da siddet ile bunlarin cozulmeyecegi asikar. 30 yildir cozemedigimiz gibi. Nefreti ortadan kaldirip, birligi saglamak gerekli. Bizi karistirmak isteyenlere izin vermemeliyiz. Inanin teror dedigimiz olay fasizmden besleniyor. Bundan vazgecmeliyiz. Yoksa guneydogu anadolunun turkiye sinirlarindan cikmayacaginin oradaki olusumda farkinda. Nedense karisik olmamiz bazilarinin isine geliyor iste. Buna izin vermeyelim yeter.