bir nurdal durmuş kitabı.
Yazmak, aslında bilmenin değerini başkalarına ulaştırmak için ortaya konulmuş ve hiçbir zaman aşılamayacak büyük bir icattı. önsözüyle başlıyor.
Nuh son anda bileğimi kavrıyor:
Çok dünya yutmuşsun! Ama oldu işte. Kurtuldun! diyerek devam ediyor.
yıldızlı bir gökyüzü gibi cümleler var kitapta.
Belki de deneme türünün tüm nankörlüğü; insanı bir kış günü, hızlı akan bir ırmağa hem susuzken hem de üşürken sokması Nurdal Durmuş, ikinci kitabı olan Hiç Sesler ile aslında sesini gayet yükselterek ruhumuzu titretmeye kaldığı yerden devam ediyor. Tanıklığına, rahatsızlığına, mutluluk ve endişesine kendi yansımamızdan şahit ediyor bizi.
ilk kitabı Hayata Başlık Atamadım ile başlayan yazma-okuma serüveni, dünyayı gezdikçe ve aslında dünyadan geçtikçe artarak öyle hiçleşiyor ki -sanırım- bütün seslerin intiharına dönüşüyor. Hakikat karşısındaki suskunluğumuza gönderme mi yoksa dedirtiyor bize misal Her şeyden önce insandım, unuttum diyerek