savaş ve barış romanı ile ilgili olarak yazdığı, tarih felsefesine ilişkin düşüncelerini yansıtan uzun incelemesinde, rusya'da ulusal bilinçlenmenin nedeni saydığı rus-fransız savaşının kuşbakışı görünüşünü şöyle çizer:
"1789'da paris'te bir çalkantı başlıyor; bu çalkantı büyüyor, taşıyor, dalgalanıyor ve kendini ulusların batıdan doğuya doğru akımı ile belli ediyor. bu hareket birkaç kez doğuya yöneliyor ve oradan doğudan batıya yönelen karşıt hareketle çatışıyor, 1811 yılında bu çatışma en son sınırına, moskova'ya kadar uzanıp gidiyor; sonra da doğudan batıya, şaşılacak bir simetri ile ona tamamen karşıt bir hareket meydana geliyor ve gene tıpkı birincisi gibi bu da peşinden, ortada bulunan ulusları sürükleyip götürür. sonunda karşıt olan hareket, batıdan gelen hareketin doğduğu noktaya, paris'e varıyor ve orada duruyor."