16 devlet kurdukları için övünenlere, bu dünyada her ihtimalin olduğunu yani kurduğun gibi yıkılabileceği ihtimalini gösteren türklerdir.
kürtlerin devlet yıkmak ve devlet kurmak gibi bir amaçları olmadı. eğer böyle bir amaçları olsaydı. 1. dünya savaşından sonra türklerin hali ortadaydı; askerleri terhis edilmiş cephanelerine el koyulmuş, ulaşım ve iletişim araçlarına el konulmuş bir vaziyetteydiler. bunu hepiniz bilirsiniz.
ve o dönem imzalatılmış olan mondros ateşkes anlaşmasının 7. maddesi; eğer doğu ve güneydoğu illerinde bir karışıklık çıkarsa itilaf devletleri oraya el koyar. yani diyorlardı ki; kürtler olur da isyan ederse gider orada kürdistanı kurdururuz. bu adamlar kürtlere gelip bu durumu söylediler ve kürtlerde başta bu durumu değerlendirmek istedi. ve ''koçgiri'' isyanını başlatmaya karar verdiler ama atatürk erzuruma gelip kürt ileri gelenlerine ''biz din kardeşiyiz kaç yüzyıldır beraber yaşıyoruz'' edebiyatını yapınca kürt ileri gelenleri isyan istenilen aşamaya gelmeden durdular.
yani özetle kürtler kendilerine altın tepside bedava gelen kürdistanı din kardeşlerine ihanet etmemek için reddettiler. devlet kurmak fikri kardeşleri olarak gördükleri bir millete ihanet etmekten daha cazip değildi. devlet için her türlü kahpeliği yapacak kalibrede bir toplum değiller anlayacağınız.
bu davranışlarından dolayı cezalandırıldılar da; hem kendilerine uymadığı için ingilizler tarafında kürdistan 4 parçaya bölündü hem de ihanet etmedikleri kardeşleri tarafından inkar edilip katliamlara maruz bırakıldı.
mesele devlet kurmak değil, o devlet içinde yaşayan insanları bir arada tutabilecek bir anlayışa sahip olabilmektir. olamasan 16. sı da yıkılır 17. si de...