dinlerin dünyanın gelişimine katkı sunmaması

entry23 galeri
    14.
  1. Hem yanlis-hem dogru onerme. Neden katilmadigimi belirtmeden once 2 maddeyi acikliga kavusturmak istiyorum.
    1 - Musluman bilim adamlarinin var olmasi, copy-paste edilmis listelerinin bulunmasi, Islamin bilime katki yaptiginin degil engel olmadiginin kanitidir.
    2 - Dini felsefenin sorgulanamaz olmasi bilimin onunde engel olabilir ancak bu durum dini kavramlar ile bilim arasinda saglikli bir ayrim yapabilen bireyler icin engel teskil etmez. Bir insan allah'a inanip evrim arastirmasi yaparak bilimsel katkida bulunabilir. Hepsinin otesinde, dini ogelere cok bagli olup da inanclari ile celisen bilimsel teoremleri yine bilimsel bulgular ile cokertebilen bir insan yine bilime ve dunyanin gelisime katkida bulunmus olur.

    Din, insanlari mental olarak "rahatlatmak", insanlari "hizaya getirmek", dogayi algilamakta zorlanan bireyler icin "inanc" yolu ile mucizevi ve dunya disi varliklarin tanimi yolu ile aydinlatmak icin vardir. Islam'la sinirli dusunulmezse ise ( ki islamda da bu ogeler vardir ) bu durum gorulecektir.

    Ancak hic bir din yoktur ki, " haci bizim kurallar soyle, soyle; ister inanin ister inanmayin " desin. Dinler tanri(lara)ya kesin bir inanc ve saygi on kosulu sunarlar.

    Hayati ve dogayi, sebep-sonuc iliskisi icerisinde algilamak isteyen bir birey sorularina aradigi cevaplari din icerisinde bulamayacaktir, zira nasil oldugunu bilmedigi olaylarla dolu olan dinler, yalnizca 1 kisinin sahit oldugu mucizelerle doludur. Bu sebeple gozlemlenebilir ve her yerde herkes tarafindan ayni sonucu veren deneylenebilir, yanlislanabilir ogeler barindirmaz. Iste bu yuzden bilim ile en temel noktada celisir. Bilim icin ispatlanmayan herhangi bir sey kesin dogru kabul edilmez iken, bir dindar icin aksi ispatlanmadikca tanrisi vardir.

    Eger bir insan, dunyanin gelisimi kavramindan yalnizca bilimsel gelisimi kastediyor ve buna deger veriyorsa malesef dinler bu konuda pek az katki saglarlar. Yine de hatri sayilir din bilimsel gelismeyi tetikleyecek ahlaki kurallari koymakta ve bu duruma olanak saglamaktadir. Ancak skeptik bir bakis acisi kazandirmakta yetersizdir.

    Fakat, toplumsal kaoslara ve kotu olaylara getirdigi kabul edilebilirlik sebebiyle din toplumu sekillendiren bir unsurdur. Annesini genc yasta kaybeden bir genc icin annesinin cennete gittigini hayal etmek, onun sonsuz bir boslukta, soguk toprakta curudugunu dusunmekten cok daha kabul edilebilirdir. Boyle bir genc, daha saglikli ve mutlu ( nispeten ) bir zihinle dunyanin daha iyi bir yer olmasi icin yasamina devam edebilir. Oteki turlu realite onu bogacak, muhtemelen dunyadaki adaletsizlige ve esitsizlige tepki olarak sosyal yasalara aykiri hareketler sergileyecektir.

    Din, kendi kurallariyla celismedigi surece bilimin onunde set olarak durmaz. Ancak nasil evrim teorisini biolojinin "b"sinden anlamayan dindar hemen curutmeye cabaliyorsa, herhangi bir ogreti ile celisen bilimsel teorem de karsisinda bu sekilde duran cahil bir dindar bulacaktir. Zaten bilindigi uzere tartisma ortaminda bir cahili alt etmek imkansizdir.

    Sonuc olarak din, toplumsal ahlaki yerlestirmek ve hayati daha yasanilabilir kilmak gibi faktorleri gozonune alinirsa insanin aklini bilimsel ogeler etrafina toparlamasina katki saglayacagindan bilim icin ve daha iyi bir dunya icin gerekli olabilir. Ote yandan bireylerin olaylara sorgulayarak yaklasmasini ve hic bir seyin ispati olmadi kabul edilmemesi gerektigi felsefesini asilayabilmek konusunda cok basarisiz olmasi sebebiyle din bilim onunde cok buyuk de bir engeldir. Bu sebeple ateizm egitim seviyesinin artmasiyla daha yaygin gorulen bir anlayistir, ancak asla bilim icin gerekli bir kosul degildir, ateist olmayan zilyon tane de bilim adami vardir.
    0 ...