yemyeşil bir coğrafyada doğmuştur.
nasırlı ellerin kendisini toplamasını bekler.
sonra, kendini dört duvara hapsetmiş insan gelir, ve onu paketler.
yolculuğu başlar efendim, hangi fabrikaya gideceğini bilmeksizin.
hani kaçak olarak ülkeye girmeye çalışan, su alan bir botun gizli bölmesindeki yolcular gibi...
derken varır bilindik ya da bilinmedik bir fabrikaya.
işlenir, süslenir, yeni gelin gibi dizilir raflara.
alıcısını bekler, arayı basıp alınsın diye.
sonra mualla hanım iş çıkışı girdiği migrostan alır çayımızı.
paket açılır, gün yüzü görür.
bakır bir çaydanlığa konur,
üzerine sıcak su konur.
insanın dört duvarlık hayatının bir parçası olur.