üniversitelerinin düzeyine bakmak yeterlidir. çünkü tarlada çalışan, esnaf olan adamdan ekstra bir entelektüel birikim bekleyemezsiniz, çünkü o toplumun ihtiyaç duyduğu bir gereksinimini kendi değer yargıları ölçüsünde taşıyordur. yani toplumdaki rolünü oynuyordur.
ama üniversiteler öyle değildir, genelde özgürlükler dünyası, bilim yuvası olarak tanıtılır. bu kadar şişirilen kurumlarınızda öğretim elemanları yemekhanede sıraya dahi girmeyi bilmiyorsa, öğrenciye ''ezberleyeceksen okula gelme derdin diploma ise sınavda sevdiğin bir şiiri yaz geçeceksin'' dediğiniz halde bir papağan mantığı ile öğrenim gördüğü bölümün belli başlı temel konularını ezberlemekten vazgeçmiyorsa vee bu adam yüksek lisans yapmayı hatta doktorayı düşünüyorsa (faciaya bakar mısınız?) siz geri kalmış bir ülkesiniz demektir.
absürt bir örnek olacak ve bunu yazmaktan kendi adıma utanıyorum ama ilahiyat fakültesinde okuyan öğrenciler ''atanalım namaza başlarız'' diyor ise siz bu ülkeden ne bekleyeceksiniz ki daha? bu anlattığım binde biridir. böylesi onlarca bölümde binlerce defa yaşanılan şeyler.