küçük bi civcivim vardı sapsarıydı, güzeldi de kereta, koşa koşa bakkala gidip aldığım karton kutunun içine bir gazete kağıdı yerleştirip içine koymuştum, çay tabağında yemi, pet şişenin dibiyle su vermiştim, okuldan eve gelir, hemen civcivi bahçeye çıkarır gezdirirdim, aradan 2-3 gün geçtikten sonra bir akşam yine koşa koşa okuldan eve geldim, tam civcivi çıkaracaktım ki bahçede bir kedinin gezdiğini gördüm, ağzında da benim civciv.. ulan çocuğuz işte gözlerim dolmuştu anasını satıyım, o an çok koydu arkadaş, çocuğuz işt ota boka ağlıyoduk."