'çocuktum, arkadaşlarımla bir derede oynuyorduk. üç kişi geldi, yanlarında bir altın leğen vardı, içi karla doluydu. beni arkadaşlarımın arasından aldılar. birisi beni yanım üstüne yatırdı, karnımı yardı. ben bakıp duruyordum, hiç acı duymadım. karnımdan bağırsaklarımı çıkarıp leğende yıkadı, yine karnıma koydu. öteki gelip kalbimi dışarı çıkardı, kalbimin içinden pıhtılaşmış bir kara kan parçasını çıkarıp attı, sonra nurdan bir mühür çıkarıp kalbimi mühürledi, sonra kalbim peygamberlik ve hikmet nuruyla doldu, sonra kalbimi yerine koydu. üçüncüsü ise karnımın yarılan yerini sıvazlayıp yaramı iyileştirdi'