kanunlarda yazılanları okusa da kanunların lafzi yorumuna takılıp ruhi yorumlarını anlayamayanları bize göstermiştir.
öncelikle bir yanlışı düzelterek başlayalım.
valiler önce hükümetin sonra devletin bir temsilcisi değildirler!
il idare kanunun 9. maddesine göre: Vali, ilde Devletin ve Hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her Bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır.
öncelik sırası verilecek ise valiler önce devletin valisi olmalıdır! sonra hükümetin!
bu ne mi demek! bunu açıklamadan önce farklı bir ülkeye ve zamana gidelim.
2. dünya savaşı sonrası meşhur nürnberg mahkemesinde ana davada sanık sayısı 24 idi!
bunlar vahim insanlık suçu işleyen "gayretkeşlerdi".
valilere dönecek olursak valiler tabi ki idari olarak hükümete bağlıdır ancak bu bağ onların hükümete angaje olmasına neden olmamalıdır!
bu nedenledir ki daha yasa bile çıkmadan valiler rte nin sözünü emir telakki edemez! etmemelidir!
bülent arınç'ın dediği gibi siyasi erke yalanmak için bir "gayretkeşlik" içinde bulunmamalıdır!
aynı şekilde hakimler de bir şekilde hükümete bağlıdır. ancak yasalara göre değil de hükümetin rengine göre karar verenlerin adaletinden şüphe edilir!
anladın mı şimdi güzel kardeşim!
bu nedenle hükümetin değil devletin valisi olunmalıdır!