astroloji

entry155 galeri
    14.
  1. öncelikle şunu belirtmeliyimki yazıda parantez içerisi sadece açıklama ve/veya yorum ihtiva eder. Cümlenin tamamını parantez dahil okuyup devrik cümle, karıştırmış, ordan oraya zıplamış burdan oraya hoplamış gibi düşünecekseniz parantez içlerini okumayın paragraflarda düşündüğünüz gibi bir sıkıntı olmadığını fark edeceksiniz. (gerçi sonuna kadar okunmayacak da olsun)

    insanoğlu yaratıldığı (kimileri yaratılmayı kabul etmeyecektir onlar da kabul ettikleri şekilde anlasınlar) günden beri gelecekte ne olacağını merak etmiştir.insanların, hayatımda neler değişecek nasıl bir eşim,işim olacak, başıma neler gelecek vs gibi merak ihtiyaçlarını gidermek (güya); ve kendilerine maddi, manevi kazançlar sağlamak (gerçek sebep) amacıyla bazı (ne diyelim onlara) insanüstü güçlere sahip oldukları izlenimi veren ama kendi içlerinde yaptıkları işin, milleti kandırmak, kazıklamak ve umut tüccarlığı olduğu hakkında hiç şüphesi bulunmayan ama sorulduğunda bunu asla kabul etmeyen (kim işini kaybetmek ya da bugüne kadar yalan söylediğini itiraf etmek isterki) insanüstü görünümlü insanlardır. Maddi kazançları para ve iş tabiki bu olaydan ekmek yiyen bir sürü kişi var, manevi kazançları diğer insanların gıptayla bakması ve gelip danışılma, kendini diğerlerinden üstün olduğunu empoze etmenin vermiş olduğu tatmin, bir karizma çeşidi belkide. Medyum Memiş'in saçmalamadan önceki halinde ne derse pür dikkat dinlenilen, ünlülerin bir sürü para verip gelecekleri hakkında (güya) ayrıntılı bilgi aldığı meşhur bir astrolog olduğunu unutmayın.

    Söylenenler esasında yuvarlak şeyler bazen olma ihtimali olan şeyleri dikkat çekmek için kesin olarak da söylüyorlar ve eğer dedikleri tutarsa ben demiştim tutmazsa yükselen farklı, alçalan aynı gibi gereksiz ibarelerle kendilerini kurtarma yoluna gidiyorlar (paranın gözü kor olsun insana neler yaptırıyor.)

    Astrolojinin uğraşısı olan burçlara bir göz atacak olursak bize söylenenlere göre 12 adet burç var ve çalışma prensibi bildiğiniz gibi 1 yılı belirli aralıklı günlere bölmüşler ve isimlendirmişler. Yılın hangi gününde doğmuşsanız ilgili burçun üyesi konumuna geliyorsunuz (onlara göre) isteseniz de istemeseniz de (bence çok tek düze ve basit bir mantık.) Sonra bu insanüstü astroloji bilginleri belirli karakteristik özellikleri bu burçlara dağıtıyor (neyi baz alarak bunu yaptıkları bilinmese de) ve bunlar yakın şeyler olmak zorundaki biri tutmazsa diğeri tutsun.

    Gazetelerde ve dergilerdeki burçların fallarına baktığımızda insan karakterlerinden öte haftalıksa bu hafta nasıl geçecek günlükse bu gün nasıl geçecek tarzı yorumlar görüyoruz. incelediğimizde ise aşk hayatınız iyi geçecek iş hayatınızda bir sorunla karşılaşabilirsiniz ama yılmayın vs gibi nerden bilindiği bilinmez laf salatalarından başka bişey görmüyoruz kaldı ki bunlar zaten kendi aralarında bir çelişkideler aynı günkü gazetelerden birinde aşk iyi iş kötü geçecek derken diğerinde tam tersi aşk kötü iş iyi geçecek deniliyor 2-3 gazete alın ve karşılaştırın sonucu ispatladıktan sonra yırtıp atın.

    Tabi son günlerde ortaya çıkan bir bilimsel olayı da es geçmemek gerekiyor. Pluton'un sanılanın aksine bir gezegen olmadığı anlaşıldı ve göktaşı konumuna düşürüldü Plüton'un yeni adı da 134340 yani yüzbinlerce göktaşından sadece başka bir tanesi astrolojiyle ilişkisi de şu başta söylediğimiz gibi burçlar (güya) gezegenlerin konumlarına göre şekilleniyordu. Akrep burcunun gezegeni de plüton idi. Peki şimdi ne olacak plüton bir gezegen değilmiş? sadece bir göktaşı ki kendisine çok benzeyen yüzbinlerce göktaşı da var o zaman akrep burcu için söylenen herşey yalanmıydı? çünkü bağlı sayıldığı gezegen aslında gezegen değil bu da bize açık ve net bir şekilde gösteriyorki burçlar insanlar uydurmuş olduğu şeylerden başka birşey değildir. Olmayan bir gezegenin hareketlerine göre şekillenen bir burç ne anlama gelmektedir? düşünün.

    Aklıma takılan şeyler bu hususta bir hayli fazla bunlardan birincisi; bana söylediklerine göre ben kova burcuyum ve 16 şubatta doğdum Kova burcunu inceleyelim. Tarihlere baktığımızda 21 Ocak - 18 Şubat arasındaki herkes kova burcu peki ben 3 gün sonra doğsaydım ve Balık burcu olsaydım karakterim tamamen değişecekmiydi? daha mı duygusal olacaktım? R. Tayyip Erdoğanın ülkeyi yabancılara satıyosunuz sözüne karşı "yaw bırak Allah'ını seversen" cevabını bu sorularım için ben veriyorum :)

    Aklıma takılan ikinci şey de bize denilene göre burçlarımızı belirleyen şeyler doğduğumuz andaki gezegenlerin konumu 12 burç var 12 ay var demekki 1 burç yaklaşık 1 aylık bir aralığa sahip şu bilinmelidir ki gezegenler her ay konumlarını birden değiştirmezler yani kovanın başında ve sonundaki tarihlerde insan karakterinde bir değişiklik olmayacaksa (çünkü tüm kovalar aynı karaktere sahip olmak zorunda isteseler de istemeseler de) 19 şubat tarihine gelindiğinde gezegenler birden konumlarını değiştiriyorlar ve balık burcunun karakterlerini insanlara yansıtıyorlar :) dediğim gibi gezegenler durup durup birden konumlarını değiştirmezler bu kendilerine verilen yörüngede sürekli olarak konum değiştirirler herhangi bir duraklama ya da ani hareket söz konusu değildir (göktaşı çarpması dolayısıyla yörüngeden çıkma ya da bir yıldızın (yeterince büyükse) süpernova patlaması geçirip karadeliğin dibini boylaması nedeniyle oluşan kütlesel çekim kuvvet farkının ilgili gezegenlerde yavaşlatma veya hızlandırma etkisi hariç ki böyle bir durum olsa bile bu burçlar gibi 1 aylık periyodik zamanlar içerisinde gerçekleşen olaylar değil deprem gibi ne zaman olacağı bilinmeyen vakalardır ve bunlar ancak ihtimaller doğrultusunda hesaplanabilir kesin bir sonuç hiçbir zaman için yoktur.)

    Astroloji bilimsel bir konu değildir. Bununla ilgili çok fazla sayıda örnek var yazı fazla uzamasın diye bir tanesini yazıyorum. Astrologlar Newton'un hareket yasası çıkana kadar gezegenleri meleklerin döndürdüğünü sanıyorlardı. Bu ortaçağda kilisenin, papanın, dünyanın öküzün boynuzları arasında olduğunu ve düz olduğunu eğer sürekli doğuya batıya kuzeye ya da güneye gidilirse dünyadan uzaya düşüleceğini resmi olarak söylemelerini hatırlatıyor ama dünyaya baktığımızda en çok inanılan din hristiyanlık. Astrolojiye inananları çok görmemek lazım :)

    Aklıma takılan dördüncü şeyse bazı astroloji uzmanları (!) tarafından ortaya atılan mevsimler olayı. onlara göre burçlardaki farklılıklar aslında mevsimden kaynaklanıyor yaz burçlarında doğan insanlar biraz daha geniş, canlı, pozitif düşünce gücü yüksek ve iyimser oluyorlarmış. Kış burçlarında doğanlar ise daha içe kapanık, durağan, karamsar vs. oluyorlar bahar burçlarında doğanlarsa bunlar sentezini oluşturuyolarmış. Başta kulağa hoş ve mantıklı gibi gelse de bize söylenene göre burçlar evrenseldir o zaman mesela kovaya bakalım (kendi burcum olduğu için sürekli kovayı seçiyorum) şubat ayı kuzey yarım kürede kışa denk gelirken güney yarım kürede yaza denk gelmektedir o zaman bu mantık da böyle son derece basit bi şekilde çürümüş oluyor + ekvatorda kış yaşayan ya da kutuplarda yaz gören kaç kişi vardır bu da ayrı bi tartışma konusu. Kutupta yaşayan adam ben ikizler burcuyum (bir yaz burcu olduğu için seçildi) ama kutupta yaşadığım için yaz görmüyorum türkiyeden biriside ben de ikizlerim ama burası sıcak o yüzden benim ikizlerim senin ikizlerinden farklı ? yükselen de kurtaramadı bu sefer o saatlerle ilgiliydi o zaman ben kurtarıyım burç diye bişey yoktur.
    0 ...