içinde 150 hacı olan uçağın türbülansa girmesi

entry13 galeri
    1.
  1. 2005 yılında şirketin işlerini halletmek için çıktığım jeddah seyahati...

    patron "kim gider" diye sorduğunda, memleket görürüm güzel olur düşüncesiyle ben giderim diye atlamıştım. tek günlük evrak işleri halledilip dönülecekti. sıkıntısız ve güzel bir işti, lafta tabi.

    jedda de işlerimi bitirdim akşama doğru havaalanı'nın yolunu tuttuk. bekleme sonunda uçağın saatini beklerken, büyük bir hacı kafilesi birbirini ite kaka salona daldı. aynı kafile ile beraber uçağa da itiş kakışla doluştuk. koltuğum cam kenarındaydı, hemen yanımda kırmızı yanaklı beyaz sakallı bir amca oturuyordu. bir süre bekledikten sonra uçak havalandı.

    yanımdaki amca dahil bütün uçak kuran okumaya başlamıştı. "ulan ne şanslıyım bu uçak hayatta düşmez" diye dışarıyı izlemeye koyulmuştum ama mutlu dakikalarım çok uzun sürmedi. uçak bir anda sallanmaya başladı. uçağın sallanma şiddeti artıkça kuran okuyanlar seslerini artıyordu. acayip bir atmosfer vardı uçağın içinde, 150 kişi birden, sesli olarak kuran okuyordu. kendimi kurbanda kesime götürülen dana gibi hissediyordum. uçak iyice, hatta beşik gibi sallanmaya başladı. artık kuran okumayı bırakan hacı amcalar "allahu ekber, allahu ekber" diye bağırmaya başlamıştı. hiçbir şey olmayacaksa bile allahu ekber sesleri insanı tedirgin ediyordu. tam o anda yanımdaki amca bana döndü elini uzattı.

    +oğlum hakkını helal et.
    -helal olsun da amca, sorun olmaz herhalde.
    +yok oğlum, sen yine de hakkını helal et.
    -helal olsun amca.

    "allahu ekberrrrrr, allahu akberrrrrrrrrrr"

    oğlum içime doğru sıçmaya başlamıştım, yanımdaki amcaya bakıyorum zerre korku yok yüzünde. "lan tabi adam gitti hac yaptı, kesin cennete gidecek ben ne bok yiyeceğim" diye düşündüm ve "allahım affet beni, allahım ne olur affet beni" diye dua etmeye başladım. tam o anda pilot konuşmaya başladı, herkes susmuştu. pilot arapça bir şeyler diyor, ben pür dikkat dinliyorum belki bir iki kelime seçerim diye. "allah", "muhammed", "yaa medine" dışında bir şey anlamadım. amcanın yanında oturan teyze hüngür hüngür ağlıyordu, artık fenalık geçirmeme ramak kalmıştı. düşsün amk uçağı kurtulayım diyordum.

    amca ayağa kalkmaya yeltendi, ona bakarken fark ettim ki önümdekiler, arkadamdakiler de ayağa kalkıyorlardı. "herhalde düşüyoruz, millet paraşüt giymeye gidiyor" diye ben de ayağa kalktım. zikirlerde sağına soluna şiş sokulan adamlar gibi moda girmiştim. birisi kapıyı açıp "aşağı atlıyoruz" dese düşünmeden atlardım. hostes koşarak geldi yanımıza "kemerleri takın hacıııııııı kemer" diyor, ben boş boş suratına bakıyordum. o anda amca kolumdan tuttu, ben artık nasıl dolduysam gözümden yaşlar gelerek.

    +amca ne oluyor yaaaa, ne oluyorrrrr.
    -oğlum pilot söyledi, medine'den geçiyormuşuz resullahı göreceğim.
    +amca otur allahını seviyorsan, uçak sallanıyor.
    -dur oğlum şu camdan bir bakayım.

    amca zorla beni çekti, cam kenarına kuruldu, dışarıyı seyretmeye başladı. sarsıntılar azalmıştı, bir süre sonra her şey normale döndüğünde yanımda ki teyze hala ağlıyordu. kuran okuma sesleri azalmış hayat normale dönüyordu. uçak indikten sonra freeshop'a bile uğramadım, koşarak çıktığımı hatırlıyorum havaalanından.

    siz olun sakın büyük bir hacı kafilesi ile uçağa binmeyin dostlar. ufak bir türbülansı bile tekbirlerle dehşet dakikalarına çevirebiliyorlar.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/527031/+ +uludağ sözlük galeri ye eklensin
    38 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük