meğer benim bildiğim dünyanın mis kokulu çiçekleri ve kardeşlik türkülerinden ötede başka bir dünya daha varmış. gördüğüm haliyle dünya, sadece en güzel birkaç sahnesi kolajlanıp çekici hale getirilen iğrenç bir filmin fragmanından farksızmış. daha öteye gidemeyecek şekilde dip yapmış, iliklerine kadar lümpen ve tepeden tırnağa yabancılaşmış insanlar da varmış, ve karşımda öylece kaskatı duruyormuş. benim uğrunda yaşamaktan kıvanç duyduğum şeyler, pek çok insanın değerler sistemi listesine son sıradan dahi giriş yapamıyormuş. meğer insan denen mahluku tek bir kalıba sokar hoyratlıktaki genellemeler aceleye getirilmiş master tezlerinde bir konu başlığından öteye gidememişler, ben öyle sanmışım. meğer modern dünya acıların ve yoklukların ve tükenmişliklerin ve yabancılaşmaların, ve kötülüklerin bir pornografisinden ibaretmiş. ve aslında kendini saklamaya dahi ihtiyaç duymuyormuş...