trende, otobüste, vapurda, minibüste bukowski okumak sizi zor duruma sokabilir, neden mi?
bukowski'nin kadınlar'ını aldım, başıma bir iş gelmeden yolculukta bitirdim, sonra ekmek arası'nı alayım dedim. aldım, okuyorum.. kıkır kıkırda gülüyorum..
vapurla karşıya geçiyorum, biraz da geç kalmışım vapura, yerler kapıldığı için ortada duruyorum, yasladım sırtımı da duvara, açtım ekmek arası'na devam ediyorum. tam da bukowski'nin okul yılları anıları, arka sıralarda mastürbasyon yapan bir öğrenci. "şak şak şak şak" bölümü, bilenleriniz vardır.
bir iki paragraf okudum, sonra karşımda duran bana bakıp gülümseyen, yaşlı bir adam gördüm. yahu bu adam bukowski okumuş herhalde, ondan gülüyor falan derken pat diye yanıma geldi!
-ekmek arası ha?
+ee-evet.
-aferin evlat, bende ata'ya dair çok kitap okurum.
+ne ata, ee yaln--
-ver bakayım..
ben kemküm ederken şılak! diye kaptı elimden. yaşı bir hayli fazlaydı amcanın. yakından daha net görebiliyordum. kaldığım sayfayı okuyordu, okurken dudakları da kıpırdıyordu.
o an anladım ki bu amca, atatürk ile ilgili bir kitap okuduğumu sanıp, gururla gülümsemişti ama ben küfürbaz pis bir moruğu okuyordum!
ve dudaklarını takip etmeye başladım; "bütün sınıf arkadan gelen sese bakıyordu, şak şak şak şak"
amca başını kaldırdı bana baktı, kitaba baktı bir iki defa mekik dokudu gözleri. sonra hızlıca kapatıp geri verdi.
-ben atatürk'ün bir kitabı sandım da evlat.
+aa, yok, değil..
bir iki saniye sessizlikten sonra..
-ben şairim!
+aa, öyle mi?
-evet.
+isminiz nedir?
-ismimi söyleyeceğim ama şaşırma.
+buyrun?
-adım kral boğa.
+efendim?
-kral boğa.
+nasıl yani?
-böyle koymuşlar adımı. bizim maltepe'de bir dernek var, dergi de çıkartıyoruz. her hafta bir şiirimi de yayınlıyorum.
+kartınız var mı? -niye aldığımı hiç çözemedim-
-var, dur bakayım hemen.
biraz aradıktan sonra, kartını uzattı.
*pardoon (başka bir yolcu, kadın) ben de kartınızı alabilir miyim?
-tabi ki, al bakalım.
*teşekkürler.
+haydaa!
hayatımda bu kadar saçmalıklarla dolu bir gün yaşamamıştım.
o kadın ne diye kartını aldı, bir aile neden çocuğuna kral boğa diye bir isim koyar, kral boğa bukowski'yi neden şak diye alıp okudu.. bak hala şak diyorum. ben tüm bu olaylar karşısında neden aval aval durdum?
