bikmisim artik zamandan

entry2 galeri
    ?.
  1. ingeborg bachman'in bir şirinde geçen (#2188553) bir dizedir. nedir bikmisim artik zamandan hissiyatı. yasama doymaktan ve daha fazlasi için beklmekten sıkılmak midir?

    insan ömrünün büyük bir cogunlugu bekleyerek geciyor. uyuyarak, çalisarak, yasayarak bekliyoruz bir şeyleri. kimimiz otobus bekliyor, kimimiz emeklerinin karsiliği olan ödülü bekliyor, kimimiz yasayarak, kimimiz geçmiş dönemlerdeki asude günlerinin faturasini ödemeye bekliyor, kimimiz ise neyi beklediğini beklemeden öylesine bekliyor. bunlari genel toplami ise hepimiz azrail denilen ruhlar ülkesinin mutemedini beklemiyor muyuz?

    yuzyillar boyunca insan için cesit cesit tanımlamalar yapmişlardir. iste insan düsünen hayvan, gülen hayvan, osuran hayvan falan hayvan filan hayvan diye...

    ama benim sahsi düsünceme göre insan bekleyen insandır. hemde hiç bir nedeni olmadan.

    ne demiş victor hugo veni vidi vixi şiirinde:

    değilmi ki o derin acılarımla şimdi
    buna destek olacak tek bir kolda yoksunum
    ve çocuklara bile zorlukla gülüyorum
    ve açmıyor içimi çiçekler renkleriyle
    anlamalıyım artık: yaşadın yeterince!

    değilmi ki ilkbahar kuşatınca her yanı
    doğayı şenlik yerine çevirdiğinde tanrı
    bu görkemli sevdaya aşksız bakıyorum
    değilmi ki gün-gece ışıktan kaçıyorum
    duyarak o en gizli kederi herşeydeki

    değilmi ki ruhumda umudum yenik düştü
    değilmi ki bu güller, kokular mevsiminde
    sevgili kızım benim, içimde, ta derinde
    yalnız senin yattığın karanlığa özlem var
    mademki öldü kalbim, yaşadım yeterince!

    yeryüzünde yükümü tek bir gün reddetmedim
    arığım işte orda, burda başak demektim
    yumuşadım gitgide, yaşama gülümsedim
    ve yaşamın o büyük, dipsiz gizi dışında
    dimdik durdum ayakta, kimseye eğilmedim

    en iyisiyle yaptım yapabildiklerimi
    ne çok uykusuz kaldım, ne çok hizmet götürdüm!
    sonra acılarıma güldüklerini gördüm
    nefretlerine hedef seçildikçe üzüldüm
    anarak çalışıp çektiklerimi

    tek kuşun uçmadığı şu dünya sürgününde
    Öyle bezgin, ışıksız, ellerimin üstünde
    diğer tüm kölelerin alayları içinde
    taşıdım ağlamadan al kanlara bulanıp
    koparılmaz zincirden payıma ne düştüyse

    Şimdi bakışlarımın ancak yarısı bende
    Ötesi darmadağın acılı gömütlerde
    dönüpde baktığım yok çağıran olsa bile
    sersemlik ve sıkıntı yüklü bir uykusuzum
    hiç gözünü kırpmadan kalkmış şafaktan önce

    miskin karanlığımın orta yerinde şimdi
    yanıt vermeye bile gönül indirmiyorum
    canımı sıkıp duran o en günücü ağza
    ulu tanrım gecenin kapısını aç bana
    ki çekilip gideyim, dönmeyeyim bir daha

    velhasıl kelam... kelam melam yok işte...
    0 ...