yolda yürürken farkettim botumun içine attığım bağcıkları dışarı fırlamış hunharca savruluyordu. tekrar içine atmak için eğildim yere, deyim yerindeyse domaldım.
henüz o vaziyette ıkına ıkına uğraşırken bir de baktım dokuzlar hemen kıçımın üst yanından bana bakarak, yanımdan geçerken susup iki adım sonra gülerek geçip gidiyorlar. hemen doğruldum. gözünü seveyim bozuntuya verme.