Saat 13.45'ten beri yollardayım, koduğumun sultanbeyli'sine 21.30'da ancak gelebildim. Canı cehenneme gidesice şoföre dedim ki beni şu durakta indir; insan biraz düşünceli olur, kilyos'tan geliyorum kardeşim, insaf. Zaten çektiğim çile bana yeter, sen beni hurdaya çıkasıca otobüsünle götürüyorsun maltepe'ye. Bir de oradan tekrar otobüse bindim, bu seferki şerefsiz, beyin fakiri, şahsiyetsiz angus da son durakta neredeyse ezecekti beni, iki saniye bekleyiver de inelim kardeşim, bir sen mi varsın bu koca şehirde çalışan, acı çeken, feleğimi becerdi siktiğimin trafiği; üstüne bir de 16kh altında kalsaydım oturup ağlardım herhalde.
Sonuç olarak şunu derim ki: havanız kime kardeşim? Adam akıllı yapsanız işinizi de biz de arkanızdan söveceğimize dua etsek olmaz mı?