insanı hayrete sokan alevi kişilerin yaşam biçimlerini sorgulamayıp düz mantıkla yaşamasıdır.
fark ettiğiniz üzere ülkede en ufak aktivite, eylem, yasal olmayan deyim yerindeyse provakatör tüm olaylarda yer alan bu etnik kökenin en ufak hayır organizasyonlarında yardımlarda olmaması bir çok insanın dikkatini çekmelidir. ellerinde saz, kafalarında ya ali ile hiç bir yaşam biçimi olmayan, ibadetleri cemevinde saz çalıp puta taparcasına hz. ali'nin temsili resimlerine bakmak olan bu insanlar sokakta kendi ezikliklerini hissetmiş olacaklar ki en ufak eylemde kendilerini baskın karakter gibi gösterip herşeye sitem etmektedirler. bu varoluş çabaları ortalığı velveleye vermekten başka bir şey olmayan insanların kendilerini bırakın diplomatik olarak varlığını kabul ettirmelerini, başka bir dinin, mezhebin sahiplerinden açılım ve hak talep etmektedirler. özgür dünya ülkelerinde, kendilerini azınlık diye adlandıran bu etnik köken sahiplerinin varoluş ve var olmak için yapılan eylemleri kabul edilemezdir. bu tam olarak da özgür dünya ülkelerinde başka bir kökenin üstünlüğünü kabul etmek ve bunu ülkenin genel haline evirmektir. üzülerek yazıya son cümlemi ekliyorum ki aleviler bulundukları ülkelerdeki rejimi değiştiren, gücü kabul edip o güce karşı gelmeye çalışan azınlık 3-5 aileden ötesi değildir.