Orası kafamı boşaltacak, kendimden kaçacak bir yerddi. Okadar küçüktü ki, insan 10 dakika Fredinin kabusu gibi yine dön dolaş aynı noktaya ulaşıDEgedeydim. Bilinmezliklerim ve yanlızlıklarımı da sırt çantama alıp bu güzel yere gelmiştim. Basitlik ve teknolojiden uzak, biraz beynimi yordu. Olsun sakindi, kumsal öyle güzeldi ki, evler öyle azdı ki, araba yok gibi bir şeydi. Sadece üzüm toplamaya giden küçük römorkların sesi duyuluyordu. Deniz kenarında bir eve yerleşmiştim. Aile ortamı vardı.Baştan biraz işi sıkı tutup, fazla rahatsız edilmekten hoşlanmadığımı söyledim.Biraz sanırım onları kırdım ama , gerçekten insandan ve herşeyden uzak durmak istiyordum. Konuşmak bile zulüm gibiydi benim için. Susmak, denize girmek ve güneşin altında uyumanın dışında planladığım bir şey yoktu.On beş gün uzun bir zaman dilimiydi,biraz bu beni düşündürüyordu çün kü gerçekten, hiçbir gezi aktivite yoktu.Neyse dedim şimdiden kutlanma ve tadını çıkar yanlızlığın.Plaja indim. Gerçekten iyi geldi, burası saklı bir cennetti kimsenin bilmediği, ama her nasılsa yabancı elit turistlerin bildiği bir cennet. Bu doğayı ses ve gürültü bile kirletmeye korkuyordu.Havlumu serdim ve uzandım güneşin o tatlı sıcağının altına. Sanki vücudum ve kanım uyanmışlardı. Kendimi iyi ve rahat hissettim ve biraz kestirdim.
Uyandığımda çoğu turist yemek yemeğe gittiğinden ortalık bayaa sakindi.Uzak nokta da bir adam sadece kitap okuyordu.Denize girmek istedim, hem biraz açılır hem de uyuşukluğumu üzerimdn atarım diye.Denizin içine kendimi atınca hızlı hızlı yüzmeye başladım.Suyla ve kulaçlarımla öyle bütünleştim ki, zaman ve mekan duygumu unuttum. Sonra bir an ayaklarıma bir şey değdi. Ne olduğunu anlamadım ve paniklemeye başladım, çok korkmuştum.Bir an kontrolümü yitirdim, geriye döüp kıyıya yüzmeye başladım, kahretsin ki bayaa da açılmışım, o şey bir daha değdi. Tamam bittim dedim. Çünkü hem takatim kalmamıştı, hemde panik duygumla baş edemiyordum. Kendime bittim ben dedim, nasıl böyle salakça açılmıştım kıyıdan, nasıl bu kadar dikkatsiz davranmıştım.
Sonra birden beş on kulaç mesfade birinin bana doğru yüzdüğünü gördüm. Allahım saol dedim, ölmeyeceğim çünkü biri beni görmüştü. Adam bana iyice yaklaştı,panik yapmam geektiğni söyleyip kolumdan yakalayarak beni yüzdürmye başladı.Açıkçası heyecanlanmıştım. Birinin bunu yapması ve bir yabancının yanımda olması beni heyecanlandırmıştı. Beş dakika sonra falan , iyiyim deyip kendim yüzmeye başladım, yine de beni bekleyerek ve temkinli bir şekilde benimle kıyıya kadar yüzdü.Yüzüme kendine güvenen aklı başında bir ifade takınarak, çok teşekkür ettim.Adam sinirliydi ve ukalaca yümme tam bilmiyorsanız ve sağlık sorununuz varsa bu kadar açılmanın saçma olduğunu, az kalsın öleceğimi söyledi.şok olmuştum, biraz ilgiye ve sevecenlik beklerken bu çıkış canımı sıkmıştı. Ama yine de kurtarıcıma teşekkür edip, hızlıca havluma sarılıp pansiyona geri döndüm. Bütün gün odamın balkonundan dışarı çıkmadım ama çok acıkmıştım. Kasabaya inip biraz balık falan mı yesem diye düşündüm. Hızlıca kot ve tişortumu giyip kasabaya indim.Zaten tek balıçı olan bu adam hem balık satıyor hen de balık ekmek yapıyodu. Ben de bir tabure çekip, balığı söyledim, yanına bir de bira aldım.
Teknlojiden uzak duracaktım ama biz bağımlı şehir insanı, öyle hop diye kurtulamıyor ki.Yine i phone çıkarıp müzik dinlemeye başladım.Bir süre sonra ayağımın tekmelendiğini hissetim.Aman allahım beni kurtaran adam yine burdaydı. Çekilmem için defalarca sormuş ama gözlerim kapalı müzik dinlediğim için ayağımı tekmeleme yolunu seçmiş..Yine agresif tavrımla, öküzmüsünüz diyecektim ama, sonra adamın hayatımı kurtardığını hatırlayarak, kısık bir sele buyrun tabi, geçin dedim. Balığım gelince, alel acele adama sardırıp burda yemeyeceğim dedim. Kurtarıcıma hoşcaklın dedikten sonra kendimi dışarı attım.Kafamı kurcalıyordu, niye bu kadar rahatsız olmuştum ve niye bu adam bu kadar kabaydı, daha adını bile bilmiyordum.Neyse canı cehenneme dedim ve pansiyonuma doğru yürüdüm. Yürürkende zaten şu erkeklerin soyuna kibrit suyu dökmeli dedim. Ya tavlamak için yapış yapış nazik olur sonradan tam bir öküze dönüşürler yada bunun gibi öküz olur ama yakışıklı öküz dedim ve içimden güldüm.Ortalama olarak ta oldukça eli ayağı düzgün bir tipim.Orta boy, düzgün bir vücut, ela gözler düzgün yüz hatları neyse kendimi beğenmemim bir anlamı yok zaten. Onun demek ki tüpi deilmişim. Biraz daha hırslanarak ekmeği ıssırdım.Pansiyona geldiğimde hava çok sıcaktı, mayomu giyip denize girmek istedim.
Hazır o da ortalarda yokken, güzel güzel serinlerdim.Güzelce yüzdüm.Yüzerken hep beni kurtarışında ki detayları düşündüm. Nazik ama güçlü kolları, gözlerinde ki kısık ve gülümsememi kızmamı anlaşımayan o setlik ve gözlerinin yeşili. Böyle bir yeşil uzun zamandır görmemiştim.Baktım kendime içimde ki, analizler bu öykünmeler iyi durumda deildi. Biten hep yarım kalmış, kapris ve menfeat yumağı şeklinde biten aşklarımdan sonra uzun bir mola almıştım.Ve uzun mola beni ikili ilişkilerden iyice soğutmuştu.Şimdi hiç olmayacak şeylere kafamı takmamalıydım.Ama kafam bana müsaade edecek miydi.?
Plaja indim hava biraz kapalı gibiydi, oldukça da rüzgar çıkmıştı,ama Egenin rüzgarı zaten harika del miydi, o insanı rahatlatan insanın derisini yalayan o rüzgarın altında oturup biraz kitap okumaya koyuldum.