bir de kapının yanındaki direkler için (bkz: tutunmayınız)
ama şoför bas bas bağırır: "orada boşluk var ilerleseneze kardeşim" diye.
yetmez, arka kapıları açarak yolcu alır. nefes alabilmek için insan denizinden yükselip yükselip nefes alırız, sonra nefesimiz tükenene kadar tekrar dalarız dibe doğru.
hayatımız çelişki be.
istanbul'da otobüslerin kalabalık olmasının tek faydası şu; o kadar sıkışık ki tutunamasanız bile düşmüyorsunuz.
en fazla bir iki milim oynarsınız yerinizden. fazlası için yer yok zaten.