beraber yaşamanın yasak olduğu suç olduğu ülkemizde, tecavüzün cezasız olduğu serbest olduğu gerçeğidir.
gerek secim öncesi ortalığı karıştırmak gerek, mevcut bağnaz kitleyi elinde tutmak amacıyla yapılan bu yeni ( onların deyimiyle ) düzenleme toplumun ahlaki yapısına uygun olmadığıdır. Hiç bir kadın çıkıp öğrenci evinde bana saldırdılar demedi, tecavüz ettiler demedi aksine karakollarda tecavüz eden polisler askerler kamu görevlileri siyasiler ve dahası bu zorla henüz reşit olmayan kız çocuklarına yaptıkları rezillikleri görmüyorlar bunları yapanlar elini kolunu sallayarak sokakta gezmeleri onların muhafazakar yapısına uygun ama beraber yaşamak değil. bu zihniyete tapanlar nasıl bunlara bir şey demiyor. nasıl hala sahipleniyor anlamıyorum.
Denizli'de 16 yaşındaki H.i'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 2013 Şubat ayında tutuklanıp 9 gün sonra serbest bırakılan Ahmet Ç.'yle ilgili Adli Tıp Kurumu raporları tecavüzü doğruladı. "Kızım için adalet istiyorum" çığlığıyla sosyal medya üzerinden 62 bin imza toplayan baba Ahmet i. ise "O adam hâlâ sokakta. Kızımın psikolojisi iyi değil" dedi.
Milliyet gazetesinden Damla Yur'un haberine göre, eşinden ayrılan Ahmet i.'nin, Denizli'de ev ararken 16 yaşındaki kızı H.i.'yi, emanet ettiği sırada tecavüz eden evli akrabası 30 yaşındaki Ahmet Ç.'ye karşı hukuk mücadelesi sürüyor. H.i.nin annesine anlatması sonucu ortaya çıkan tecavüzü öğrendikten sonra baba Ahmet i., Ahmet Ç. hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ahmet Ç., "çocuğa nitelikli istismar" suçlamasıyla mahkemeye çıkarılıp tutuklandı ancak 9 gün cezaevinde kaldıktan sonra avukatlarının yaptığı itirazla Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Bunun üzerine baba Ahmet i., sosyal paylaşım sitelerinde, "Kızım için adalet istiyorum" adıyla imza kampanyası başlattı, 62 bin 428 imza topladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da müdahil olmasına rağmen sanık Ahmet Ç., hâlâ tutuksuz yargılanıyor. ilk duruşmaya gelen Ahmet Ç., son 3 duruşmaya gelmedi.
MAHKEME TUTUKLAMAYI REDDETTi
Aradan geçen 10 ayda dosyaya H.i.'nin ifadelerini doğrular nitelikte DNA raporu, HTS kayıtları, cep telefonu görüşmelerinin bir bölümü eklendi. Ankara Kriminal Polis Laboratuarı'ndan alınan raporda, H.i.'ye ait kıyafet üzerinde Ahmet Ç.'nin menisinin karışmış olduğu tespit edildi. Ayrıca dosyada telefonun bulunduğu yer kayıtları (HTS) sonucu sanığın olay gecesi H.i'nin ifadesinde belirttiği dağ yolunda olduğu da ispatlanarak yer aldı.
H.i'nin avukatı Jülide Keleş Yarışan, mahkeme heyetinin "rıza var" düşüncesinde olduğunu söyledi. Yarışan, "Dosyada tecavüz olduğu belli. Buna rağmen sanık tutuksuz yargılanmakta, mahkeme savcısı kadınların ve toplumun davaya hassasiyetini gereksiz bulmakta dedi.
Yarışan, sanığın duruşmalara katılması taleplerinin de "gerek yok" denilerek reddedildiğini söyledi.
Ne yapacağımı şaşırdım
Babası Ahmet i., de kızının psikolojisinin iyi olmadığını belirterek, "Binlerce imza, deliller hiçbir şey fayda etmedi. Kızımı bu hale getiren kişi hâlâ sokakta. Sanık kızımın ona gönderdiği cep telefonu mesajlarından dolayı serbest. Mesajlaşma nedeniyle adli makamlar 'Rıza var' yorumunda bulunuyor. Mesajlaşma kızımın ortadan kaybolduğu gün başlıyor ve şantaj amaçlı. Artık ne yapacağımızı şaşırdım" diyor.