''hacı sneijder'i satalım 4-4-2 ye ters, takımın kimyasını da bozdu.. * iyi para verirlerse satalım 4-4-2 ye dönelim'' ''muslerayı satalım yabancı sınırı var hem bol para kazandırır''
bunlar daha dün sabah okuduğum ve hiç de azımsanmayacak derecede desteklenmiş yorumlardı. bunlara cevap verip kendimi sinir etmeye gerek bile duymadım. dünkü maçta sneijder, fenerbahçe maçında da oynamazsa muslera'nın yokluğunun bu takımı ne hale getirdiğini hep beraber gördük/göreceğiz.
büyük maçlar büyük oyuncularla kazanılır. tüccar mantığıyla oo para veriyolar sat sat sat diye düşünürsen senden futbol takımı olmaz, şirket olur. muslera'nın kazandırdığı maçları düşünüyorum bi mesela.. aklıma sayısız maç geliyo. şampiyonlar liginde bize çeyrek final turunu getiren kimdi diye sorsalar dışardaki schalke maçı için tartışmasız muslera derim. sneijder de geçen yıl 3-4 ay futbol oynamamış olmasına rağmen ordu maçındaki umut golünü atan yine karabükte şampiyonluk yolunda en kritik virajı aştığımız maçın tek golünü atan adamdı. bu yıl asıl mevkisine alınıp sorumluluk verildiğinde nasıl da parladığını gördük. bunlar dünkü maçtan bağımsız (çünkü sakatlık mecburi bir durum) tüccar kafasına sahip taraftara şimdiye kadar içten içe bugünse dayanamayıp dışa vurduğum bir sitemimdir.
maçla ilgili de söyleyecek bişey yok. okadar çok problem vardı ki hangi birini saysam diye düşününce üşenip vazgeçiyorum. sahanın içi ve kulübe.. hangisi daha kötüydü karar veremiyorum. yapıcak bişey yok olan oldu artık juveyi yenmemiz gerekiyor ama takım okadar inişli çıkışlı ki hiçbirşey öngöremiyorum.
ha ben en kötü uefaya gideriz diyorum ama açıkçası bu beni hiç mi hiç heyecanlandırmıyor..