türküler söylendikçe türk diliyle
seni seviyorum gülüm, dendikçe türk diliyle
türk diliyle gülünüp
türk diliyle ağıtlar yakıldıkça, adnan bey,
ben anılacağım,
anılacak türk diliyle size sövüşüm.
tarlalarımıza girmiş değil sizin gibisi yaban domuzunun.
şehrimiz görmüş değil yangının sizden kanlısını.
bir adınız var, adnan bey, adımıza benzeyen.
dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.
bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
yüz türkiye olsa
elinizden de gelse
yüzünü de zincire vurur
yüz kere satarsınız.
milletimin en talihsiz gecesi
ana rahmine düştüğünüz gecedir.
1959
4
ahmet emin yalman
selanikli osman efendi
keskin muhasebecilerdendi
ama o da yanıldı ömründe bir kere
yanlış bir tohum atıp rahm-i madere.
bu tohum dünyaya çıkıp insan biçimini aldıysa da,
boyu bir karış kaldıysa da,
öyle haltlar yedi, öyle işler karıştırdı ki
sövdüler kabrinde bile babası osman efendiye.
osman efendi, ahmet emin adını takmıştı tohumuna,
ahmet emin, yalman'lığı kattı buna
ve ahmet emin yalman
önce alaman oldu sonra amerikan.
ona göre her devirde, her zaman
satılacak bir gazeteydi "vatan"
ve hazret sattı vatanı.
hapse atacaklarmış ahmet emin yalman'ı
amerikana yaranmaktaki rekabet yüzünden.
hapisteki hırsızlara acıyorum ben,
ahlâkları bozulacak
emin beyle aynı damda yaşayarak...