ben bu yazıyı güçlü olmak kavramına yazdım

entry2 galeri
    1.
  1. güçlü olmak kavramına yazılan yazıdır....

    bu zaten özetidir bir hayatın... *
    en başından başlamak istiyorum her şeyin 24 yılın faturası, gözlerimin gördüğü aklımın convert ettiği ve bana sunum yapan algılarımın hırçınlığında..
    öfkeliyim bu yazıyı yazarken, yıllarca gözlemlediğim şeylerin nüksünü yaşarken içimden parçalamak istiyor bedenimi bir şeyler şu an çıkmak istercesine..
    eskiden çok fakir bir ailenin çocuğuydum, günler küflü ekmek, pulbiber arası ekmek, bulabilirsen soba ve su ile kıtkanâat geçer idi, büyüdükçe olgular değişti yokluk biraz daha azaldı, algılarım açıldı, tabi olduğum gibi kalmadım, 2 yıl karanlık bir odada kaldım, sonuç nemi, hep insanlara daha iyi nasıl davranırım yada biri bir lafı neden dedi diye empati yapmakla geçti 2 yılım, gece yastığı koyardım pencereme dolunay eşliğinde dalardım bazen uyurdum, karşı binadan alt komşu projektör tuttuğu olmuştur uyuya kaldıysam aşağı düşmim diye 5. katta oturduk hep hayat dairemiz kadar yüksek dozda değildi madden, yıllar ilerlerken bu düşünceler daha sivrilmeye başladı, her konuşmadan çok şey çıkartır kendime saklar sonra analiz eder aa bu böyleymiş formülü üretirdim %90 kafamdan geçen gibi olurdu her şey..

    yıllar analiz etmenin huşusu içinde geçer dursun yaş ilerlemesi ile sanki level kasıyormuşsunuz gibi hayatta bazı özellikler açılır, seviye geçince açılan oyunun bölümleri gibi, aşk, kadın, para, güç, bir erkek olmanın belkide yegâne gereksinimleri tekerrür eder beyinde sürekli nüks eden bir şey, güçlü olmanın arz talep meselesi olduğunu öğrenmem pek geç olmadı, aslında arz talepten bile öte, fıtrat-ı tağyirdi, yaradılıştan gelen bir şeydi, bir kadın alt yapısında hiç bir zaman zengin erkek yoktur aslında bunu milyarlarca kez gözlemlerimden süzerek söylüyorum, şahsi fikrim tabi, bir kadın aslında gücü sever, bir erkeğin onu koruması, sahip çıkması, madden ve manen, ayrıca fiziken güçlü olması bir kadının yaradılışına konulmuş bir olgudur, aynısı bir erkek içinde geçerli sahiplenmek ister korumak ister ve kadın nasıl güçlü istiyorsa erkekte onun aksine narin ve zerâfetli ister, aslında kadınları anlamak o kadarda zor değildir bunu bildiğinizde, dönüp ya paran varsa kızlar bakar mantığının gerçek yüzü budur aslında kadın parana değil simgelediğin ve oluşturduğun imajdaki güce bakar...

    bunları kavradıktan sonra hayat daha zor bir hâlin ahvalin saatleri menziline girer, güçlü olmak adına çırpınmak gerek, istediğin bir kadını en güzel şekilde taşımak için, ve onun tek görüşü olabilmek için, çok insanları analiz ettim sözleri konuşmaları, yaptıkları, anlatamayacaklarlada dolu hayat, ama anlatacaklar daha önemli, yaşam bir biçimin içine sokmaya çalıştığında sizi ben bu değilim ama olmak zorundayım demeye başlıyorsunuz, belki sevmediğiniz şeyleri yapıyorsunuz ama gerektiği için, eğer gücü elinde tutmak istiyorsan ne dinlenmeye ne pes etmeye şansın var, "çünkü kolonilerin hayatta kalmalarını sağlayan tek şey hiç bitmeyen hareket döngüleridir" bu gerçek bir kuram, hastane koridorlarında kusan insanlar gördüm ömürlerini yatarak geçirmiş, belki sigara, içki, çeşitli şeyler ve, sonunda ele düşmekle yetinilen bir hayatın insanları, bunları gördükçe korktum, böyle olmamam lazım dedim böyle olmamalıyım, hayatımı güçlü olmak adına her şeye adadım, kişisel gelişim, kendi kendime öğrenebileceğim yapabileceğim çoğu şeyin içine sokmaya çalıştım zorla kendimi, içim istemiyor biliyorum sizinde istemiyor ama, ilerisi için bir güç olmak için, köşe başında duran ezik biri yada saçı sakalı karışmış şarap kokan bir insan olabilirsin, bıktığında her şeyden pes ettiğinde etmek istemesende seni bu hale sokan virajın etkisine kapılıp daha daha girdiğinde kasvete kapılıp benden bir şey olmaz dediğinde conta kayar ve bu işlere gark olursun..

    bir kaç kadın seversin, imkanın yok güçlü değilsin diye piç gibi kalırsın onun hatalarını hoş görüp, kız arkadaşının erkek arkadaşı o 3'ü bir sinemaya gider, belki sen o an farklı şehirdesin ve imkanların çökmüş, bu gün nerdeydin dediğinde, ben şeyma birde onun erkek arkadaşı sinemaya gittik gibi bir cevap alınca içinden kıpkırmızı bir hulk çıkabilir belki ayrılık gelir çıldırırsın küfür edersin ona etmesende içinden güçsüzlüğüne sayar söversin..

    bunların hepsinin sebebi elinde olmayan güç olgusudur, güçlü olduğun kadar dinlerler sözünü güçlü olduğun kadar yanındalar, güçlü olduğun kadar severler...

    bu gece, bir bitişi daha yaşadım, belki tam olmak istediğim insan olamadığım için, daha fazla yetemediğim için güçlü olamadığım için elimin tersi ile ittim ama neticede ben bile bitirsem bir şeyi yinede kaybettiğimin hissi var, çünkü buralara gelmesini sağlayan güçsüzlük olgusudur...

    bu kadar bitişe rağmen devam etmekten başka bir şans bırakmıyor size bu hayat çünkü boksörler yere düştüklerinde değil kalkamadıklarında kaybederler bu bir olgudur, daha derinlemesine daha fazla üstüne düşerek intikam alabilirsin sadece, kaybettiğim insanların gidişlerine değil başka biri ile tanışmaları bana daha çok koymuştur hep, o düşünce belki obsesifimdir, ya da kıskançlığı çok yüksek bir burcun üyesiyimdir diye, senden sonra tanışacağı insan daha çok aklını kemirir, belki erkeksilik duygusunun aşırı oluşundan gelen bir kavramdır bu duygu, ama olması gereken bu düşünce her zaman olacaktır... hiç bir zaman felsefe yapmayı sevmedim, çünkü felsefe öyle bir şeydir ki felsefe yapmayın yeter be desem bile felsefe yapmış olurum, gördüklerim ve sustuklarımla hayatı çekilir kılmaya çalışmakla geçiyor günler, bazen yabancı şehirlere gidip hiç tanımadığım insanların yüzüne bakıp şizofren gibi gülüyorum, hep bir şeyler görüp bir şeyler aklıma geldiğinde oluyor, yapmacık insanlar görüyorum, paraları ile bir birine hava atan, güçleri ile, yanlarındaki kadının güzelliği ile, soyu ile, zekası ile, hepsi çok saçma kaldır at diyorum, ama hayat seni buna zorlarken kaldırıp atmak, köprü altında şarap kokan adam olmayı göze almaktır..

    gücüne güç katmadan geçirdiğin her gün terse dönmüş bir su bardağı gibi boş kalacaktır..
    0 ...