galatasaray'da türk pasaportu taşıyan en az 4-5 oyuncunun neden bu takımda olduğunu gösteren bir karşılaşma olmuştur.
sabri sarıoğlu: inanın galatasaray'da sırf 'galatasaraylı kimliği ve altyapı mahsulü' etiketinden dolayı oynuyor. çarşambaspor'da bile oynayabilecek kalitede değil yoksa. yaptığı saçmalıklardan ötürü demiyorum bunu, hani bir kumaşınız olur, onu kullanırsınız, ama hata yaparsınız ya. işte keşke öyle olsa. adamın maç boyu yaptığı tek bir olumlu hareket yok.
semih kaya: sabri'deki gerekçeler semih için de geçerli. ancak daha kredisi var, yetenekli ve dahası çok genç. Tecrübeli bir stoperle* yine 2 sene önceki performansına ulaşması olası bir durum. çünkü kendisinden istenen şeyler, yeteneklerinin 3 katı fazlası. topla haşır neşir edilmemesi gereken bir stoper. sen sadece adam markajı ve gelen topa hamle yap semih. senin için en iyi şey bu. haddini bilerek oyna yani.
aydın yılmaz: bu adamın galatasaray'lı mı yoksa altyapı mahsulü olmasını geçtim, bu adamın takımda bulunma sebebi bence babasının kesin galatasaray'ın tapusunu elinde bulunduruyor olması. yoksa her sezon konyaspor maçlarında ortaya çıkan bir oyuncunun geri kalan maçlarda hiçbir şey yapamaması mantıken açıklanacak bir durum değil. patlamasını beklediğimiz oyuncu 1988 doğumlu ve 25 yaşında!
ceyhun gülselam: 2010-2011 sezonundaki performansından eser yok. adeta kamyon gibi. ne pas oyununda var, ne set halinde defans yaparken yerini koruyabiliyor. tam bir etkisiz eleman.
umut bulut: italyan'ın* kendisinden isteği nedir bilmiyorum ancak sağ/sol açıkta olmuyor. elinde engin baytar, bruma hatta nordin amrabat gibi dribling yapabilecek oyuncular varken neden topla haşır neşir olma düzeyi biz taraftarlardan hallice olan umut bu mevkide oynuyor anlaşılacak bir şey değil. umut tek topta iş yapabilecek, artık modern futbolda tarzı tutmayan tek tük adamlardan biri. tek/çift forvette drogba ya da burak'la değerlendirilebilecek, tek pasta golle buluşturulması sağlanacak bir oyuncu. burada suçu oyuncuda değil, kendisinden yapması imkansız hareketler isteyen, ama oyuncuların özelliklerini ve yeteneklerini daha tam bilmeyen hocada buluyorum.
onun dışında;
-takımın maç boyunca ne yapmak istediğini çözemedim.
şöyle, heralde italyan, takımın kaleden itibaren pas oyunuyla çıkmasını istiyor. ancak elimizdeki defans oyuncuları -chedjou hariç- buna malesef uygun değil. yediğimiz golde ve hatta o golden önceki pozisyonda hep bunu yaşadık. değil pres, yalancı koşu bile gören oyuncumuz götü tutuşup hemen kaleciye dönüyor. normalde bu asla olmaması gereken bir durum. keza italyan da bunu belirtti basın toplantısında. umarım bir çözüm bulur. topa sahip olduğumuz andan itibaren onu buluşturmamız gereken 3 (yazıyla üç) oyuncumuz mevcut; felipe melo, selçuk inan ve wesley sneijder.
-takımın 4-3-3 formatında ilerideki 3'lüyü kapsayan umut-burak-drogba malesef bu sisteme yabancı. hem mantaliteleri hem de yetenekleri doğrultusunda. burak'tan bir thierry henry devşirmeye çalışan italyan bu sorundan vazgeçmeli. hem drogba hem de burak'ı aynı anda oynatması isteniyor kendisinden, bunun da farkındayım, lakin olmayacak duaya da amin denmez. ya 4-4-2'ye dönülür, burak ve drogba merkez santrfor oynar, ya da tek forvette form durumuna göre -hatta umut da buna dahil olur bu sistemde- iyi olan oynar.
-türk futbolundaki sorunun yabancı kontenjanının, yerli oyunculara değer verilmemsinin falanın fıstığın değil, türk oyuncu portföyünün yetersiz olduğunu kanıtlayan bir maçtır ayrıca bu karşılaşma. bakın memleketteki en iyi 1-2 stoperden biri olan semih'in bile pas oyununa ne kadar yabancı olduğu gözler önünde. semih'i ayıplıyor ya da yetersiz görüyor değilim, aksine bu semih'in değil, ona bu görevi *yükleyenlerin sorunu. italyan, manchester city'de vincent kompany ve joleon lescott'a uyguladığı kontrollü oyunun başlangıcı olan 'defanstan pas alışverişi yaparak stoperleri oyuna dahil etme' mantalitesini uygulamak istiyor doğal olarak. ancak elimizdeki yerli stoperlerin, hatta dany'nin bile buna uygun olduğunu söylemek adeta deli saçması olur. zamanla hoca da anlayacaktır yerli oyuncuların pas oyununa ne kadar yabancı olduklarını.
-takımdaki en kaliteli, kumaşı en düzgün, hem pas, hem kontra, hem uzun top, hem defans, hem ofans, hem zart, hem zurt, aklınıza gelebilecek her türde özellikte en iyi oyuncusu wesley sneijder'dir. ama malesef kaliteli türk medyası ve bazı bilinçiz futbol seyircileri tarafından sırf gol atmadığı için kötü oynuyor, hatta kalitesiz ve işi bitmiş diye kurban edilecekti. inanın bu memlekete wesley sneijder gibi oyuncular fazla.