geç ve derin şiirini panoma asıp her sabah yeniden okuduğum şair ama insan...
Yaldızlı söylevler denli sinsi baslıyor bu gece.
Elmalarını yiyoruz dilsizlerin.
Yaptıgımız,
Yıldızına bırakılmak istenen bir is
bizim.
Ihlamurların güzünde durmaktayız, düsünen bir
bayrak kızılı gibi,
güneyden gelen konuklar gibi, yakıcı.
Ant içiyoruz Yeni Isa adına; tozu tozlarla,
kuslarla gezgin bir pabucu,
yüreklerimizle sudaki merdiveni evlendirmeye.
Kumun kutsal andını içiyoruz dünyaya,
bilerek, isteyerek,
haykırarak düssüz uykunun damlarından bunu dünyaya,
sallıyoruz ak düsmüs saçlarını zamanın
Diyorlar ki: Günah isliyorsunuz!
Evet, biliyoruz bunu,
biliyoruz da ne yapsaydık yani?
Sizler, ölümün degirmenlerinde
ögütür
beyaz ununu vaadin
koyarsınız kız kardeslerinizin, erkek kardeslerinizin önüne-
Biz ak düsmüs saçlarını sallarız zamanın.
Uyarırsınız: Günah isliyorsunuz!
Biliriz bunu biz de.
Gelsin günahlar üstümüze
Gelsin ne kadar varsa
bütün uyarıcı isaretler
Gelsin boguntulu deniz,
dönüsün zırhlanmıs rüzgâr darbesi,
geceyarısı günü,
hiç olmamıs ne varsa, gelsin!
Gelsin bir de
Bir insan
çıkıp gelsin mezardan.