hz hüseyin

entry98 galeri video4
    42.
  1. islam tarihindeki kaynaklara baktığımızda kendisini en iyi anlatan ali şeriati olmuştur. onun haricindeki çoğu anlatı, menkıbe; ajite edilmiş; huseyn'i yüceltiyor gibi dururken aşağılan menkıbelerden ibarettir. doğu hrıstiyanlığından safeviler eliyle gelme sine dövme, başa kılıç vurma gibi esasen isa ve havarileri için yapılan ''passion'' tipi gösteriler, temsiller huseyn'i ve davasını anlatmaktan ders vermekten çok sulandırıyor. ali şeriati de ali şiası safevi şiası kitabında ve ali adlı eserinde bu konu üzerinde genişçe durur.

    islam tarihçileri de huseyn'in manevi kişiliğine ihanet etmiştir bana göre. neden mi?
    babek adlı bir savaşçı vardır; abbasiler döneminde ortaya çıkmış ve abbasilere 25 yıl kadar kök söktürmüş, mazdekçi bir dini-siyasi liderdir. en sonunda babek abbasiler tarafından yakalanır, hem de bir türk komutan eliyle; biat etmesini isterler kabul etmez; yalvarmasını isterler onu da kabul etmez. her karşı çıkışı için bir uzvunu keserler; önce parmaklar ardından eller, kulakları, kafa derisi... günlerce vahşi şekilde işkence görür ve bakarlar ki babek kesik olmayan diğer eliyle vücudundan akan kanları yüzüne sürer; halife mutesim ise anlatıya göre; ''ey necis bu ne iştir?'' diye sorar; babek ise;

    --spoiler--
    insanların yüzü, bedenlerindeki kan nedeniyle kırmızı oluyor. kan bedenden akıp gittiğinde, yüz sararır. bedenimden kan akıp gittiği zaman halk, 'yüzünün rengi mutesim'in gazabından sararmıştır ' demesinler diye yüzümü kana boyadım.
    --spoiler--

    der o vaziyette bile kendi değerlerinden taviz vermez; en küçük bir zilleti dahi kendine reva görmez. bakın bu anlattığım şahıs müslüman değildir ama tarihte kişiliğine davasına hayran olduğum ender insanlardandır.

    konuyu toparlayacak olursam; babek'in bu tavrına karşılık huseyn'in katlinde şu söz namzet olmuştur huseyn'in ağzından aktarılarak;

    --spoiler--
    kim bir bardak soğuk su içerse beni hatırlasın...
    --spoiler--

    gibi ajite edilmiş hikayeler uydurulmuştur. yani islam tarihçilerinin zındık, mülhid diye aşağıladığı babek'e verdikleri izzet ve vakur tavır hz.huseyn'e çok görülmüş; ve farkında olmadan bir yudum su içimlik de olsa huseyn aşağılanmıştır. bu en basit örneği. bihar'ul envar gibi eserlere baktığımızda facia denebilecek anlatılar da vardır huseyn hakkında.
    huseyn ve ailesinin çileli bir hayatı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. ancak huseyn'i kufe'ye yola çıkaran ana unsur anlatılageldiği şekli ile öleceğini bile bile gittiği, ''devrimci'' karakter taşıdığı, insanlığa bir mesaj vermek istedi mitolojisinden, sosyo-politik gerçeklikler ışığında oldukça uzaktır.
    bir insan öleceğini bile bile kufe'ye gider mi? babası ali ve abisi hasan kufelilerin ihanetine uğramıştı. peki neden kufe'ye gitti? islam tarihçileri bu sorunun cevabını hep yarım ağızla vermişler ve sonrasında ise şarkiyatçıların değerlendirmelerine çemkirir olmuşlardır. tarihe mitoloji, mitolojiye de tarih katarsanız orada bilimden bahsetmek çok zordur ve olaylar işin içinden çıkılmaz bir hale gelir.
    dikkat ederseniz ali ve oğulları sürekli olarak kufe yönüne hareket etmişlerdir. peki hz huseyn neden kufe'ye gitti? halbuki yezid'in baş düşmanı abdullah bin zubeyr'in üssü mekke'de idi hem de fazlaca güçlüydü. zaten huseyn'in katlinden sonra zubeyr isyan etmiş ve halifeliğini * ilan etmiştir. halifeliği...
    zubeyr ile el ele verip yezid'e karşı koyabilecek güçte olan biri neden savunmasız bir şekilde tüm ailesini alıp yollara düşsün ki?

    tüm islami unsurlarda olduğu gibi (başta peygamber olmak üzere) bu resimlerdeki anlatılardaki huseyn'le 7. yüzyılda yaşamış huseyn arasında herhangi bir bağ göremiyorum. çünkü huseyn'in hikayesine baktığımızda özellikle katledilme draması bana daha çok keykavus'un turanlı bir prensesten olan oğlu siyavuş'un katlini hatırlatıyor, özellikle dövünme sahneleri, huseyn'in insanüstü vasıflandırılması ve nice saçmalık ve şirk dolu saçma hikayeler...

    bana göre huseyn kendi adını kullanarak güç devşirmek isteyenlerce kandırıldı ve yarı yolda bırakıldı. tabi ki zulüm imparatorluğu emeviler de... olay malum. çünkü babasına da aynısı yapılmıştı abisine de. hatta kendi soyundan gelen imam zeyd'e de.
    islam tarihi konjonktüre göre yanar döner hareket eden bir tarih olmuştur. huseyn kıssası ile alakalı tüm anlatılar abbasi sarayları aracılığı ile elimize gelmiştir, aynı abbasiler ise bu sefer diğer imamları katlettiği de, sürgüne gönderdiği anlatılır. bu nasıl bir çelişki?

    emevi dönemi tarihi kayıtlarına baktığımızda ise huseyn ve ailesinin ihya edildiği kollandığını yazar. hatta yezid'in oğlu ikinci muaviye gerçekten de ehlibeyt'e samimi hürmet gösteren ilk emevi halifesidir. diğeri de ömer bin abdülaziz'dir.
    emeviler huseyn olayında timsah göz yaşı dökmüş, abbasiler ise huseyn'in kanından imparatorluk kurmuşlardır.
    kısaca ehlibeyt adı islam tarihinde hep sömürülegelmiştir. son sömürü ve en etkilisi ise şah ismail'den olmuştur.

    huseyn'in faziletini tartışmaktan ziyade ben daha çok ehlibeyt olgusunun, alioğullarının adının nasıl ve neden sömürüldüğünün merakı içindeyim. çünkü çok açık bir şekilde sömürü var ortada. bugün halen daha var hem de.
    bunun haricinde huseyn'in peygamber torunu olmakla, salt bu yüzden eşrefli olduğunu savunmak, islam'la çatışıyor olmak demektir. çünkü bu din soy, sülb, ced dini değildir, kimin torunu çocuğu olduğunuzun bir önemi yoktur.
    huseyn'in fazileti kendindendi ama onu bile sahih bilgi ile tanıma imkanını maalesef islam tarihi bize vermedi.
    çoğu noktada olduğu gibi huseyn'i kerbela'ya götüren süreç ve yollar fazlaca karanlık.
    sonuç ise, mazlum huseyn'in katli... nice mazlumlar gibi.
    6 ...