vatandaşın devletle ve diğer vatandaşlarla ilişkilerinde haklarının yasalarca korunduğundan, demokrasi denen bokun ise birbirini sürüden kovma kavgası değil, çoban olma kavgası olduğunu bilmeyenlerin edeceği laftır. şüphesiz, faşist bir söylemdir.
öyle ki, karşısına dikilip "senin cumhurbaşkanlığını istemiyorum!" diyen adama edilecek en iyi söz "peki o zaman. buyur, koyunları ikna et, sürüyü sen güt!" demektir. bu davet tabi ki cumhurbaşkanı olma daveti olmayabilir; fakat kendi alternatifini meydana çıkarıp destekleme çağrısıdır.
çünkü demokrasi, esasen azınlığı çoğunluğa, vatandaşı devlete ezdirmemek için vardır (en azından teoride.). aksi halde her kim ki çoğunluk olur, onun "ya sev ya terk et" deme hakkı doğar. derken, mollalar iran'a, komünistler küba'ya, işbirlikçiler abd'ne, laikler (o da neyse artık) vatikan'a *, kürtler kuzey ırak'a gider. çekik gözlü, kımız içip kopuz çalan yusuf halaçoğlu ve arkadaşları da halaya durur.