terör örgütü lideri apo nun özgür gündem de yer alan yazısı sonrası öylenmesi gereken kelamlardır.
yazı da terör örgütü lideriBen Mahir Çayanın çizgisiyle, onun sempatizanlığıyla başladım bu mücadeleye. Mahirin bana verdiği emanettir ve ben yıllık süre içerisinde bu emaneti kavga boyutu ile en iyi şekilde yerine getirmek için uğraştım. Şu anda da bu emaneti teslim ediyorum. Devlete isyanı biz yaptık halklara çözüm getirecek aşamaya geldik" demektedir.
Peki, Mahir Çayanın Kürtlerle bir ilgisi var mıdır ki Apo bugün ondan bahsedebilmektedir? Aksine 68 kuşağının geneli gibi Mahirin de Kürtçülükle ya da Kürtlerle bir alakası yoktur. Bu kuşak yani Denizlerin ve Mahirlerin kuşağı Kemalist ve milli çizgide bir sol anlayışın temsilcilerdir. Prensip olarak Misak-ı Milli sınırlarını sonuna kadar savunurlar. Aşağıdaki satırlar Mahir Çayanın Bütün Yazılarındaki Kemalizm değerlendirmesinden:
Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü, emperyalizme karşı bir tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi veya bütün küçük burjuvazinin veyahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır. Kemalizm, küçük burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.
Ülkede, kendi solunda, emperyalizme karşı hiçbir devrimci, ulusal radikal sınıf hareketi olmadığı, dünyada bugünkü gibi milli kurtuluş savaşlarının destekçisi bir dünya sosyalist blokunun olmadığı bir evrede emperyalizme karşı muzaffer olmuş bir halk savaşını veren radikal devrimciler, ülkemizin- kökeni Osmanlı alt bürokrasisinin ilericiliğine dayanan bir orjinalitesidir. Kemalistler için ülkemizdeki asker-sivil aydın zümrenin jakobenleri diyebiliriz.
Kemalizmi, devrimci-milliyetçiliği savunan bu ve benzeri ifadeler Mahirin yazılarında onlarca kez benzer şekillerde yinelenmektedir. Fakat toplamı 450-500 sayfa olan bu yazılarda Kürt sorunu ya da Kürt ve benzer ifadeler bir kere bile geçmemektedir. Bu tabii ki tesadüf değildir bilinçli bir tercihtir.
günümüzde mahir çayan gibi ülke bağımsızlığını arzulayan ve bu uğurda canını ortaya koyan türk evlatlarını, kürtçülerin sahiplenmesi ise ancak ve ancak güç uğruna emperyalist kucaklarda dolaşan kürtçülere yakışacak bir alçaklıktır.
