sözlük yazarlarının itirafları

entry163128 galeri video563 ses32
    87438.
  1. 3-4 gece önceydi. taksi çağırdım. taksime gitmekti planım. bi arkadaşımın doğum günüydü. gidip saçma sapan triplere gircez işte. 'iyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki tanımışım seni' diye saçmalıcaz işte. uzun zamandır görüşülmeyen arkadaşlarlar sahte sohbetler yapıp, birbirimizin telefon numaralarını asla aramamak için alıp, 'olum hep aklımdasın lan, çok özledim seni' falan diye konuşucaz aptal aptal.

    evin önünde taksi bekliyorum ama nasıl bi sıkıntı var içimde. bi yere sahte insanları görmek için gitmek ve buna zorunlu kalmak nasıl bi duygu anlatamam. bi şeyi zorunlu kaldığın halde yapmak. dünyanın en iğrenç hislerinden biri. salhaneye götürülen çaresiz sığırlar olur ya, aynen öyle hissediyorum(bu nasıl bi benzetme amk). taksi geldi. bindim taksiye ama resmen acı çekiyorum lan. gitmek için en ufak bi nedenim olsa evden dahi çıkmıcam. taksici bana bakıyo ben taksiciye. nereye gideceğimizi söylememi bekliyo adam ne yapsın. ekmek parası peşinde işte. 'taksime gidelim usta' diyemiyorum lan bi türlü. şöyle adamla göz göze geldim.

    -ee abi nasılsın?
    -allaha şükür abicim. sen nasılsın?
    -eyvallah abi.

    ama adam bekliyo işte gideceğimiz yeri söylememi. çok ilginç bi his. zamanında uzun süre aynı sınıfta okuduğum adamlarla görüşmek istemiyorum. midemde bi ağrı var resmen. normalde çok rahat bi adamım ama bu çok farklı bi duygu. zaten kendi problemlerimle uğraşmak zor geliyo. kendimi bile çekemiyorum bu aralar. bu yaşımda karşılaştığım en büyük dibe vuruşumla boğuşuyorum. öyle dağılmışım ki doğru düzgün cümle kurmaktan dahi acizim.

    taksiciye doğru döndüm. ama çıkmıyo işte 'taksim' kelimesi. resmen taksiciyle bakışıyoruz. gay aşkı gibi olduk amk. arkadaki fonda polis akademisi filminde mavi istridye barında çalan müzik olsa, taksiciyle o an yiyişmeye başlıcaz yeminle. neyse gelelim sadede. yazması bile ne kadar kolay dimi. taksim lan taksim. 6 harf altı üstü. bi türlü söyleyemedim. 'istediğin yere git abi' sözleri döküldü ağzımdan istemsizce. düşünerek ya da planlayarak yapmadım bunu. adam afalladı. lan zaten tipim at hırsızı gibi. ilk olarak kesin gaspçı zannetmiştir. ama şive falan allahtan düzgün de yırttık. o da düşünmeye başladı. şimdi uzun bi yere gitse -ki bütün taksiler gebzeye kadar gider o durumda- ayıp olacak diye çekindi. 'abicim o zaman yeşilköye gidelim, hem fazla yazmasın hem de sen iyi değilsin, deniz kenarında bi hava al, sana telefon numaramı vereyim. gelirken de ben alayım başına bişey gelmesin 'dedi.

    yolda bir kelime dahi konuşmadım. konuşamadım yani. yaşadıklarımı, olayların beni nasıl bu hale getirdiğini ve bu labirentten nasıl çıkabileceğimi düşünüyorum. nasıl geldik anlamadım bile. yola bakmıyorum ki. kafamda filler tepiniyo resmen. taksiden tam inerken 'abi sen de gel bi çay içelim' dedim. nasıl dediysem amk. tam oğlancı gibi ısrar ediyorum adama. evet bu sefer arkada polis akademisindeki mavi istridye barında çalan müzik girdi. şaka lan şaka. ağzımdan istemsizce dökülen cümleler işte. sadece yalnızlığın ağızdan çıkarttığı bi cümle işte. yine şaşkın bakışlar arasında 'bi yarım saat oturalım abicim' dedi. tanıştık yürüken. adamın adı faik. güzel bi abimiz. iyi ki de bu adamı tanımışım. çaylarımızı içtik. sohbet ettik. meğer ne acayip hayatlar varmış lan. 1 saat falan oturduktan yeşilköy marinada taksiye doğru yürürken orda demirlemiş bi yattan 'oo faik nasılsın?' diye seslendi biri. 3-5 dakika içinde diğer yatlardan bi ton adam geldi. 'faik' adını duyan geliyo amk. rockstar gibi maşşallah. hepsi bi ilgi gösteriyo bizim taksici faik abiye anlatamam. hepsiyle tek tek vedalaştı taksici abimiz. neyse taksiye bindik eve gelirken kurt düştü içime. adam orda 5 dakika durdu, bütün marina etrafına toplandı adamın. sormaya da çekniyorum. ulan taksiye bindiğimde 2 kelime konuşmaktan acizdim, şimdi götüm başım oynamaya başladı taze palamut gibi. neyse, cesaretimi toplayıp başladım;

    -abi orda 2 dakika gözüktün marina başına toplandı. olay ne?
    +bak oğlum. senin bi problemin var. ve bu seni oldukça sarsmış. muhtemelen de bugüne kadar karşılaştığın en büyük problem.
    -doğru tahmin abi.
    +işte ona 2 sene sonra götünle güleceksin. xxxx tekstil firmasını duydunmu?
    -duydum abi (ki harbiden zamanın en iyi tekstil firmalarından biri)
    +hah işte ben onun sahibiydim. inanmıyosan da soyismim bu. internetten gir araştır.1999 yılında 600 bin dolardan fazla borçla battım. bütün malımı satıp borcumu kapattım. hatta onlar yetmedi kredi çektim. o da 2 sene önce bitti. elden aldıklarımı saymıyorum bile. hala da ödüyorum onları. çektiğim krediyi 10 yıl ödedim. o adamlar beni nerden tanıyo biliyomusun?
    -nerden abi?
    +zamanında ordaki en büyük yat benimdi. o yüzden takma bunları. canını da üzme. hele hele anne babanı hiç üzme. para kazanılır. bak ben battım ama hala evime ekmek götürebiliyorum.
    -eyvallah abi.
    eve gidilir ve bütün gece düşünülür. faik abi haklıdır.

    itirafı yazayım da format daha fazla ağlamasın.

    burdan doğum gününe gitmediğim arkadaşımdan, cenk'ten özür dilemiyorum. gelmedim aga. sadece gelmek istemedim hepsi bu. eğer bana kızıyosan bunun için ve trip atacaksan bu yüzden, senin de adamlığına sokayım.
    26 ...