andy garcia kesinlikle taraflı bir film çekmiştir. filmdeki ana karakterimiz havana'da bir kabere sahibidir. 1959 kuba devrimi 'nin ardından ise kabaresi kapatılır, ailesi dağılır ve abd'ye göç eder. film sürekli içten içe küba devrimi düşmanlığı yapmaktadır. filmde devrimci gerillalar terörist gibi gösterilmiş, che ise basit bir katil gibi lanse edilmiştir. küba devrimi 'nin toplumsal yanı ve önemi es geçilmiş, tamamen başkarakterimizin bireysel hayatına etkileri anlatılmıştır fakat bu yapılırken de devrimin işi boşaltılıp basit bir iktidar savaşı gibi gösterilmiştir. ayrıca devrimciler şiddet yanlısı sapkın militaristler gibi gösterilmiştir.fulgencio batista adlı diktatörün 1956-59 yılları arasında 60binden fazla kübayı düzenlediği operasyonla öldürttüğü bir dönemde fidel ve yandaşlarının iktidarı şiddet uygulayarak ele geçirmesi kadar doğal bir süreç olamaz. devrimler gül demeti uzatarak kazanılmıyor.
--spoiler--
filmdeki anakarakterimiz özgürlüğü uğruna küba'dan kaçıyor fakat özgürlüğüne düşkün bu zat-ı muhterem abd'de bulaşıkçılık yaparak işe başlıyor. her ne hikmetse amcamız abd'ye iltica ettikten 15 ay sonra new york 'da kendi kaberesini açıyor. hem de havana 'dan beş parasız geldiği halde. tamam, iyi güzel küba rejiminin tonlarca eksik yanı var fakat hollywood yapımcılarını insafa davet etmek istiyorum.
bir de başkarakterimiz küba'da cillop gibi manitayı bırakıp abd'ye göçüyor. sen naptın andy abi?
--spoiler--