solo takılır. nasıl yapar bilemiyorum ama damsız girilemeyen mekanlara tek başına girebilir, milletin otobüs kaldırıp 30- 40 kişilik gruplar halinde teşrif ettiği yerlere bir başına gidebilir, sinemaya falan tek başına gitmek abes değildir onun için. bunlar keyfi gerçekleştirilen aktiviteler olduğu için adama koymaz da artık her gün her gün bir lokantada bir fastfoodcuda bir başına işgal edilen 4 kişilik masalar koymaya başlar. 8- 10 kilometrelik yolu arkadaşlarının "amele misin?" ikazlarına aldırmadan yürüyebilir, o arada gözlem yapmayı ihmal etmez. gözlem ve analiz onun en büyük yeteneğidir lakin sentezi pek beceremez bu yüzden derli toplu yaşamayı da beceremez. her şeyi ama her şeyi yarı yolda bırakır. bu onun kadir kıymet bilmezliğinden değil samanlıkta toplu iğne arama merakındandır. bu yüzden maymun iştahlıdır bir nevi.
tam bir gönül adamıdır. memleket meseleleri onu işinden gücünden etmeye her alandaki verimini düşürmeye yeter. çünkü boşveremez. iki lafıyla günlük hayatın koşuşturmacasından yüzüne bakılma fırsatı olmayan her kesimden insanın gönlünü kazanabilir, yüzünü kısa süreliğine de olsa güldürebilir.
dedik ya, ayran gönüllüdür. kandırılması, dolandırılması, aldatılması, inandırması en kolay adamdır. karşı cinsle uzun müddet arkadaş kalamaz, illa işi sevgili boyutuna taşımaya yeltenir. çoğunda siktiri yer. siktiri yediği kişiyle iletişimini derhal keser. fakat gerçekten sevdiyse muhatabının iflahını siker afedersin. yakasından düşmez. kapısına kamp kurar.
dostlarıyla hasbihal ederken latife etmeyi sevsede zorlama kahkahaların, yapmacık suratların adamı asla değildir. bu yüzden hayatında gereksiz hatta bazen gerekli insanlara yer vermez. bu yüzden masasına pek kız uğramaz. mütevaziliği abartır öyle ki çağımızda meta fetişizmi üstünden dönmeyen muhabbet hemen hemen kalmadığı için kalabalık ortamlarda barınamaz, kaçar. boğulur çünkü orada.
karabatak gibidir. zaman zaman ortalıktan kaybolur. yani durumu böyle adlandırır eşi dostu. attığı her adımda faul yaptığını düşündüğünden sık sık inzivaya çekilip kendi idam mangalarını kurar kalbinde. ona göre katil de maktül de kendisidir.
kış, onun mevsimidir. yağmur da olsa çamur da olsa güzel bir lezzet için koca bir yolu tepebilir. güzel sofralara bayılır. şemsiye kullanmaz, normalde ota boka incileri dökülecekmiş gibi öf püf etse de yağmurdan kaçmaz.
kafasına estiği gibi konuşur, hızını alamadığından senkronu tutturamaz. durdurmazsanız bayar.