insanın içindeki tasarlanmamış öğelerin tamamı ise yarım kalmış, bir deney ürünü olduğuna kanıt değil mi? sahip olduklarının haklı gururunu yaşayabilir evet peki ya içgüdüsel olarak hiç istemedikleri konusunda ne yapmalı? alışılmış yanlışlar, doğru gelen anlamsızlıklar ve kaldırılamayan varoluş olgusu. bir şey tasarlanmış ise, bu o tasarıya uyulması gerektiği anlamına gelmez. tasarımın amacı kötü olmak ise, o zaman iyilik hiç bir zaman var olmadı. sadece kötülüğe dur diyenlerin bir anti tezi olarak kaldı iyilik. iyiyi vadetmek kötüden mi geçmeli? kötü olmadan iyi, iyi olmadan da kötü olamaz evet çünkü bir kıyaslama unsuru olmaz. fakat temel olarak kötülüğün benimsenmiş olması ise buradaki yarım kalmış, tamamlanamamış yani denenmiş ve sürekli denenen bir varlık olduğunun göstergesi değil midir? anlam dünyası ise kapasite ile sınırlıdır.