üniversiteye geldiği ilk dönem geyikli taytıyla koridorların bile alay konusu olan özenti kezbanların leopar desenine geçişini zevkle izleyip ibret alan insandır. daha ilk günden dostum naber deyip samimi olmaya çalışan turuncu, yeşil tonlarında pantolon giyen oğlanlardan haz etmiyordur. kıllı sakallı adamın kaşlarını kız gibi almasından haz etmiyordur. orta gelirlinin kendini zengin sanmasından tiksiniyordur. üniversite mezunu olduklarında cahil olayacağını sanan ama liseye bile gitmemiş insanların ilmi altında ezilecek kaybedenleri görüyordur.
bu insan benim. tüm bu yapaylığın, sonradan görmüşlüğün, samimiyetsiz sevgi patlamalarının, kendini havalı sanan eziklerin arasında ben ya laf sokuyorum ya susuyorum. zaten okuluda sevmedim. bölümü de istemiyorum. okuluda bırakıyorum istediğim bölümü okumadıktan sonra ne anlamı var eğitim almanın. gerçekten eğitim alabileceğim bir bölüm için eskisi gibi ygs ye çalışmalıyım. pişman mıyım? asla.
çok güzel eğlenceli bir ortama düşseydim yaptığım hatayı mezun olunca fark edecektim. allahtan şimdiden fark ettim hatamı.