müthiş bir hayata sahip kişi beyanı.
Yani benim.
Evet hanımlar beyler, hepinizin hayalini kurduğu, o muhteşem hayatı ben yaşıyorum.
Ufaktan başlayalım anlatmaya.
Benim çok fazla arkadaşım var, nerdeyse eve girdiğim yoktur ama öyle böyle değil ya. Her gün mutlaka bir yerlere çağrılırım. Eh, yakışıklı, 1.90 boyunda kaslı bir adam olduğum için, çağıranlar genelde kız oluyor tabi ki. Hatta namım öyle bir yayılmış ki, şehirde beni tanımayan kız yok öyle söyliyim size.
Normal arkadaşım da çok benim. Her gün bir halısaha daveti alırım. Genelde gitmem tabi bu fakir, ezik, asosyal insanların olduğu ortamlara.
Fakir demişken, çok zenginim bu arada. Geçen 100 bin liralık bir araba hediye ettim anneme. Çok sevindi. Yaşıyor bu arada, bundan 10 yıl önce falan ölmedi.
Babam da çok iyi adamdır. Bizi hiç bir zaman terketmedi. Annemi hiç üzmemiştir şimdiye kadar.
Ne diyorduk, heh zenginim ya mesela siz her sabah erken kalkmak zorundasınız ya, benim hiç öyle bir zorunluluğum yok.
Bide ben sürekli koşarım, yürürüm. Asla bir yatakta yatmam.
Bu arada ilkokuldayken kötü bir hastalığa yakalanmıştım. Akvaryumdaki balıklarıma anlatıyorum, rahatlıyorum bu hastalığı. Daha neler neler anlatıyorum balıklarıma. Rahatlatıyorlar beni korktuğum zaman. Mesela gece perdemde gözüken ağaç dalları. iğne yemeden önce balıklarıma anlatırım, tarif ederim bu dalları. Neyse, beni çağırıyorlar. Ben kaçar, kızları yalnız bırakmıyım şimdi.
