içimdeki o ölmeyen ölme dürtüsüne verdiğim ismin şairi. "Benle benim aramdaki fark" diye sorar bazen "görüyor musun" o an keserim dileklerini tüm olabileceklerin ve peşi sıra karıncaları sırtlanırım, ağırdırlar, zordur taşıması karıncayı, yuvasını, toprağı... "Pavor Nocturnus Ya Da Delikli Uykular"ı bırakır yastığımın altına...
"üzü olmayan bir palyaço, elleriyle olmayan yüzünü örtüyor ve ağlıyor. içerden ağlıyor ve ölüyor. Zaman yüzünü eskitemez çünkü yüzü yok!
Yok yüzlü palyaçonun giysisi olması gerektiği gibi oysa, kabarık yakalar ve renk renk kareli tulumu.
Yüzüyorlar, saydam ve ılık suyun içinde, şiddetle. Yukarıdan görülüyor bedenleri yarım, belden aşağıları yok. Hızla kayıyorlar sıvının içinden, adaya vardıklarında kollarıyla tırmanıyorlar kesik bedenlerini yukarı çekerek adamlar...