insanın içinde hafif bir tedirginlikle heyecan duygusu uyandırır. ama aileler için nasıl bir histir bilemem.
ileride kendi çocuğum olur ve üniversiteye giderse nasıl bir his olduğunu editlerim.
benim ilk ayrılış günüm de şöyle idi; aynı üniversiteyi kazanmış bir arkadaşımla aynı otobüsteydim. hareket saatinin gelmesini beklerken aileler de tanışmış, bize "oralarda kendinize dikkat edin.", "uslu uslu geçinin.", "kavga dövüş etmeyin." gibi çocuk nasihatlerinde bulunuyorlardı. bu arada aileler dedim ama benim yanımda sadece annem vardı, arkadaşımın ise annesi, babası, kardeşi, halası filan gelmişti.
her neyse... hareket saati gelmiş, otobüsteki yerimizi almıştık. otobüs terminalden yavaş yavaş ayrılırken annem yüzünde bir tebessümle el sallıyordu. arkadaşımın annesi ise göz yaşlarıyla eşinin dibine doğru sokulmuş, kardeşi ağlamamak için kendini tutmaktan kıpkırmızı kesilmişti. annemin hüzünlenmemesinin ya da belli etmemesinin sebebi de abimden alışık olmasıydı sanırım.
küçük kardeş olmanın kötü yanları işte... çoğu tecrübeyi sizden önce abiniz veya ablanızla yaşadıklarından, sıra size gelince fazla alışıldık oluyor. *