ilkokulda çalış derler, arkadaşların da çalışıyordur, zaten öğrenmeye de heveslisindir ve çabucak öğreniyorsundur; çalışırsın.
ortaokulda ergenliğe giriyorsundur umrunda değildir okul, arkadaşlar, kankalar, aileden uzaklaşma; çalışmazsın. Fakat lise geliyordur, sınav için biraz çalışırsın.
lisede dersler birden bire ağırlaşır, çalışmazsan öss'de/lys'de sıçacağını söylerler, bunları dinleyerek 3 sene geçirip son sene çalışırsın. sonra birden sonraki sene rahat rahat çalışma fikri gelir aklına, çalışmayı bırakırsın. sonraki sene gelir; çalışırsın.
kazanırsın bir üniversitede bir bölüm. öylesine yazmış da olabilirsin bu bölümü, hayalini senelerdir kurup da. öylesine yazmış olmamalıydın, öngörmeliydin sıkılacağını, ama olmadı.
ilk senende yeni insanlar tanırsın, yabancı hissedersin kendini, oysa sınıfta herkes birbiriyle kanka olmuştur nasıl olduysa ve sürekli birbirlerinin fotoğraflarını beğenmektedirler facebookta. "amaaan" der geçersin ama yarına vize yerine geçecek ödevin olduğunu hatırlarsın; hazırlarsın. sonraki gün de aynı şeyleri yaparsın; hazırlarsın. Hazırlarsın.
ikinci sene, bir şeyleri boşverip herkese benzemeye çalışırsın aslında biraz ama diğer tarafın da farklı özelliklerini vurgulamak ister. çelişkiye düşersin ama farkında olmazsın bile. sen farkında olmasan da sonraki gün teslim etmen gereken final ödevi vardır; hazırlamaya çalışırsın.
üçüncü sene... "nasıl geçecek bu iki sene de mezun olacağım?". ödevler verecekler, sınavlara sokacaklar. kesinliği olmayan şeyler öğretip onları soracaklar. kabul edesin gelmeyecek, bırakasın gelecek, her şeyi ertelediğin gibi bunu da erteleyeceksin.