kıçını görüp yara sanan aklıevvel kedinin dilinde paslı pençeler bitiren büyülü kelime. ahlakından feragat etmiş gösterişli paganın söylediği gülünesi marşın nakaratı. softalık hastalığının en son raddesine varıldığına delalet eden ibretamiz emare. artık ruhun tamamen ölmesinden evvelki son sayıklama devresinde kan ter içinde ve sürekli yinelenen kabus. cagdaslasmanın zehirli şarabından içen marazi bünyenin ifrazatı. ruhu mesanesinden uçup gitmiş mütefessih bir delinin kendinden başka herkese deli demesi kadar komik ve mühimsenmemesi gereken 'statükocu kedi' korkusu. zavallılığın, kokuşmuşluğun, türk usulü ahmak gericiliğinin, yüze göze bulaştırılmış kindarlığın, nihan kılındığı zannedilen tanrı düşmanlığının ve salimen söylenen sözler vadisinden ilelebet sürgün yemişliğin en bariz göstergesi.
işte hep o müsekkin ve müzeyyen atalar lügatinden büyülü bir ecza: şecaat arzederken merd-i kıpti sirkatin/firkatin söyler.