aşura, muharrem ayının 10. günüdür, kelime kökü arapça aşara(10)' dan gelmektedir. yalnız şii' ler için değil, tüm peygamber aşıkları için bir matem günüdür, ki o gün belki de yeryüzünün görebileceği en acı gündür.
ey muhammed(sas) ümmeti sen!;
hz. adem' in tövbesinin kabul olduğu gün için sevin,
hz nuh tufandan çıktı deyip mutlu ol,
hz. yûnus' un balığın karnından çıkması için gül,
hz. ibrahim' in ateşte yanmamasından dolayı bayram eyle,
hz. idris'in göğe çıkarılmasını kutla,
hz. süleyman' a saltanat verilmesini kutla,
hz. yakub' un oğlu hz. yusuf'a kavuşması, hz. yusuf'un kuyudan çıkmasını kutla,
hz. eyyûb' un hastalıktan kurtulmasını kutla,
hz. musa' nın kızıldeniz'i geçmesi ve firavun'un helak olmasını kutla,
hz. isâ' nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılmasını kutla,
hz. musa' nın firavn' ın şerrinden kurtulmasını kutla...
bunlar için sevinip dur. ama unutma ki, yaradan için kıyam, ölüm, bunların hepsinin önüne geçer, ve sen sanmaki sevinip durmak seni cehennem azabından korur, düşün...
aşura demek kazan kazan tatlılar yapıp, dönüp durmak mıdır? ey muhammed(sas) ümmeti, seni hayvanlardan üstün kılan nedir? akıl değil mi? o halde sen o nu kullanmaktan neden bu derece aciz kaldın? emeviler gözlerini türlü hadislerle boyayıp durduğu için mi? unutma yalancı hadisler hz. muhammed(sas)yaşaken bile yazılıp durdu da,
o: benden bir hadis duyduğunuz zaman kuran-ı kerim ile mukayese edin eğer uymuyorsa onu kaldırıp duvara çırpın der. gerçeklere aç kalbini kulağınla veya gözünle değil kalbinle ikrar et.
Peygamberimizin zevcelerinden Ayşe şöyle rivayet etmiştir:
Resulullah'a vahiy gelmekte olduğu bir sırada, Hüseyin ibn-i Ali içeri girdi ve sıçrayarak kendisini Resulullah'ın omuzuna attı. Cebrâil Ey Muhammed, bunu seviyor musun? dedi. Resulullah (s) Nasıl sevmem, o benim çocuğumdur dediğinde, Cebrâil Senden sonra ümmetin onu öldürecektir. dedi. Sonra Cebrâil elini uzatarak beyaz bir toprak getirdi ve Oğlun bu yerde şehid edilecektir. Bu yerin ismi ise Taff (Kerbela) dedi.
Cebrâil gittikten sonra Resulullah, toprak elinde olduğu halde ağlıyordu. Sonra Ey Ayşe, Cebrâil bana oğlum Hüseyin'in Taff denilen yerde şehid edileceğini bildirdi. Benden sonra ümmetim saptırılacaktır; dedi.
Sonra ağlayarak ashabının yanına gitti. Onların arasında Ali, Ebu Bekir, Ömer, Hüzeyfe, Ammar ve Ebuzer de vardı. Onlar aceleyle Resulullah;ın yanına gelerek Ya Resulallah, niçin ağlıyorsunuz?; dediler. Resulullah;Cebrâil bana oğlum Hüseyin'in benden sonra Taff denilen yerde şehid edileceğini haber verdi ve bu toprağı getirerek mezarının orada olacağını bildirdi
ibn-i Saad, Resulullah;ın zevcelerinden olan Ayşe;den şöyle rivayet etmiştir:
Resulullah'ın (s) uyuduğu bir sırada, Hüseyin içeriye girdi ve Resul-i Ekreme (s) doğru yürümek istedi. Ben onu Resulullah'tan (s) uzaklaştırıp, işimin başına döndüm. Hüseyin tekrar iki alem serverinin yanına yaklaşınca, Hz. Muhammed (s) ağlar bir şekilde uyandı. Ben Niçin ağlıyorsunuz, bir şey mi oldu diye sorduğumda, Cebrâil bana Hüseyin'in şehid düşeceği yerin toprağını gösterdi. Allah'ın gazabı onun kanını dökenlere çok şiddetlidir. diye buyurdu. Daha sonra Resulullah (s) elini açtığında (ince kum) toprağı gördüm. Resulullah (s) bana hitaben buyurdu ki;Ey Ayşe, canım elinde olan Allaha andolsun ki, bu olay beni çok üzüyor. Benden sonra Hüseyin'i ümmetimden kimler öldürecek?