o sobayla maksimum ilişkisi olmadıktan sonra hiçbir işe yaramayan nesildir, boruları iç içe geçirip tavana astın mı, deliğe soktun mu, sobayı kurdun mu, talaş bastın mı, odun kestin mi, kömür taşıdın mı, sobanın üstünde sürekli ıhlamur kaynıyor mu, banyo için güğüme su doldurup sobanın üstünde kaynattın mı, közüne patates koydun mu, köşesinde kıvrılıp yattın mı, köşesinde kedin yatıyor mu, sakarlık edip elini yaktın mı, sakarlık edip ayağını yaktın mı, gece yarısı uyku sersemi tuvalete gitmek için kalktığında yanan sobaya çarptın mı, sobanın külünü boşalttın mı, elin yüzün is oldu mu, çamaşırlarını sobayla kuruttun mu, gizli saklı okuduğun o masum dergileri yakalanmamak için sobaya atıp yaktın mı, sevgiline yazdığın, sana yazılan mektupları sobaya atıp yaktın mı, yazın odunu kömürü hesaplı olduğu için stokladın mı, sobanın hafiften ısınmaya başladığı o anlarda boruya sarılıp o tatlı ısısını hissettin mi, mutlu oldun mu, daha sayayım mı ?