galatasaray ın, şampiyonlar liginin zayıf halkalarından olan kopenhag ı 45 dakikalık eforla eli boş gönderdiği maç.
ancak bu " zayıf halka " rakibin oyuncularının, 72. dakikada tek kişilik hızlı hücuma kalkan burak yılmaz ı 30 - 40 metre geri koşarak 3 kişi ile kilitleyip kabiliyeti ölçüsünde şansları durdurduğu örneğinden de anlaşılacağı gibi ciddi bir fizik kaliteye sahip olduğunu söylemek mümkün. ayrıca her ne kadar yetenekli ayakları incitmeyi başaramasalar da mancini galatasaray ı ile ileride göreceğimiz saha parselizasyonunu ve merkez oyuncularının verebildikleri çerçevesinde topa yön açıp hücum hattına sarkma girişimlerini normal olarak daha iyi uyguladıkları görüldü. belki de hollanda ile oynanan milli maçın bizim açımızdan tek kazancı olan sneijder in elindeki saz, hamle yeteneği, kademe kusursuzluğu ve disiplini ile öne çıkan chedjou, elastikiyetini kaybeden partneri selçuk a rağmen kuzeyli merkeze karşı kalitesini ortaya koyan melo ve maçı aktaran şahsın da belirttiği gibi koşu ve pres performansı olarak kariyerinin en patlayıcı enstantanelerini sunan burak ın gayretleri, galibiyette etkili oldu.
köşe atışı öncesinde dahi tutunacak tek dallarına kıymet verircesine düşünüp taşınan ve farklılık yaratma açısından pek verimli olamayacak olan bu rakibe karşı alınan galibiyetin, juventus un real madrid karşısında aldığı skora bakılınca, değerli olduğunu söylemek mümkün.