Farklı kutuplar birbirini çeker derler ama beşeri münasebetlerde bu ne kadar geçerlidir bilemiyorum. Prensipte gönül isterdi ki benzerlikler dünyada hüküm sürsün ve bu benzerlikler et ve kemik olsun, nefes almak olsun, duygular olsun ama bunun geçerli olmadığını biliyoruz. Böl, parçala, yönet parolasının bin yıllık yayılmacılık politikası olduğunu da biliyoruz elbette.
Kişisel ilişkiler bazında ise yine herkesin birbirini kardeş bilmesi taraftarıyım. Ancak o zaman kaprisler yüzünden topluluklar dağılmaz ve insanlar kendilerini ve dolayısıyla birlikte yaşadıkları insanları daha iyi anlarlar. Aranan şey benzerlik olduğunda tıpkı farklılıklar gibi binlercesini bulmak kolaylaşır. Hayat bayram olur. Zaten gelişim ötekinin varlığına ve anlayışına saygı duymakla başlar. Kişi kişinin aynasıdır. Kendine puslu aynada bakmak istemeyenler, kendinin farkına varmak istemeyenlerdir.
(bkz: gülme komşuna gelir başına)