''yazın oğlanlara, kışın avratlara meylet'' ifadeleri, kabusname isimli bir divandan nakildir. gerekçesi de ''oğlan teninin soğuk, avrat teninin sıcak'' olmasıdır. kabusname, iran'da neşredilmiş ve çeşitli öğütler zikredilen bir kitaptır. esasında kabusname'nin çevirisinde osmanlıca bazı unsurların dikkate alınmadığını okumuşluğum vardır. mesela cariyenin hem kadın köle, hem de olgunluğa erişmiş kız anlamına gelmesi gibi; oğlan kelimesi de farklı anlamlara geliyordu. bu anlamlardan birisi de, pek ilginçtir ki, genç kadındır.
bunun hakkında çokça malumat bulmuştum zamanında. ahmet akgündüz'ün bilmem kaç soruda osmanlı eseri olsun, ekrem buğra ekinci'nin makeleleri olsun, bu konuda arayanın istifade edebileceği çokça eser var. ahmet şimşirgil'in de çalışmaları da var bunun üzerine.
tatmin olursunuz, olmazsınız; bilmem ne akdağ'ın çalışmalarından çok daha muteber eserlerdir bunlar.
hamamda tansiyonu düşüp ölen sarı selim'in cariye kovaladığını (nerede kovalıyorsa, topkapı sarayına gidip baksınlar bakalım koşacak yer var mıymış o hamamda, vatan caddesi mi orası) ve o yüzden öldüğünü iddia etmek de ayrı bir mesele.
tarihi ideolojilerin esaretinden kurtardığımız zaman, bu millet ileriye bakabilir. ancak o zaman...