eğitim

entry146 galeri video1
    55.
  1. Walther Borgius 1930’da şöyle yazıyor: “ Okul rafine bir iktidar aracıdır. Çocuktan başlayarak bütün devlet uyruklarını itaate alıştırmak, devletin ne kadar gerekli olduğunu etinde ve kemiğinde hissettirmek, her özgürlük fikrini daha filizlenmeden bastırmak, düşünceleri çitlerle çevrili güzergahlara yönlendirmek ve onları rahatça yönetilebilir, minnettar tebaa olarak terbiye etmek üzere kurulmuştur..” G. Kern’in eğitim hakkındaki görüşleri: “Eğitim, insanlık tarihinde, giderek büyüyen insan topluluklarını efendilere tabi kılmak için kullanılan sosyal-teknolojik bir araçtır. Eğitim başlangıçtaki küçük insan topluluklarında yoktu ve gerekli de değildi.”

    Peki, eğitim nasıl olmalı, ya da olmalı mı? Bu konuda anarşistler görüş birliğine varamıyor. Bir kısım anti pedagojiyi savunurken, diğerleri liberter teoriyi pedagojinin içinde yaşatmayı amaçlıyor.

    Burada çelişki gibi görünen nokta anarşizmin ihtiyaç duyduğu aydınlanmanın eğitim olmadan nasıl gelebileceği? R. Cantzen bu çelişkiyi şu fikire aşmayı deniyor: “ Çocukların eğitsel yönlendirme olmadan da kendiliğinden ve özerk olarak, özgürlüğe ve kendi hayatını belirlemeye önem veren yetişkinler haline gelebileceğine inanmak.”

    Öte yandan elimizde liberter pedagoji örnekleri var ki, uygulandığı dönem içerisinde başarısız saymak kasıtsız olsun. Bunlardan biri ispanya’da 1971’de denenen okul kooperatifi “Escuela Viva”. Okulun amacı öğrencilere, velilere ve tüm kasaba halkına birlikte yaşama ve çalışmayı göstermek olarak belirlenmiş. Projenin başarısı pedagojiyle sınırlı kalmamış ve kooperatif Orellana’daki sosyal reformların itici gücü haline gelmiş. Bu noktada projenin, liberter teoriyi pratiğe dökülmede zorlanacağını düşünen anarşistlere umut kaynağı olduğunu söylemek de mümkün. Okulun tüzüğüyse özyönetim, kolektif özgürleşme gibi konularda örnek olacak nitelikte:

    Madde 1. Birlikte çalışmak ve karşılıklı yardım için kendimizi eğitmek
    Madde 6. Ortaya koyduğumuz örnekle bütün köyün birleşmesini ve sonunda kendi ekmeğini çıkarmasını sağlamak
    Madde 10. Yapacaklarımız konusunda kararları kendimizin vermesini sağlamak
    Madde 11. Demokrasiye değer vermek ve onu gerçekleştirmeyi öğrenmek

    isviçre’de karşımıza çıkan örnek Anna Göldin Lisesi(1989). Okulun pedagojik yönetmeliğinde önemli hususlar okul demokrasisi, özyönetim, proje dersi ve notsuz öğretim. Okulun iki öğretmeni Jürg Nager ve Martin Lehner’in okul hakkındaki değerlendirmeleri özyönetimin alışkanlık haline getirilmesinin önemini görüyoruz: “Projemizin temeli okulda, derslerin birlikte organize edilmesine dayanmaktadır. Öğrenciler ve öğretmenler hedefi birlikte belirlerler ve ona ulaşmaya çalışırlar. Böylece yaratılan bir serbest alanda canlı bir ilgi ve katılımla çalışmak ve davranmak mümkün olmaktadır.. Özyönetim, gençlerin dünyaya müdahale etmek ve önemli olmak yolundaki arzularına cevap vermektedir. “
    *
    0 ...